Küle bulandı bodrum evleri
Tutuk bacaların ahengi doldu genzime
Dondu gramofonda kadın
İğnesi yazdı öykümüzü etime
Fransızca bir şarkıyla ağladım sokak başında
Lâtince bir deyim uydurdum
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Dün Şair Ramazan Topoğlu'nun sanki sonsuza giden bir sevgiliye yazdığı şiiri okumuştum..İçlenmiştim ..Hem de çok..
Şu pasajları öylesine yerleşti ki aklıma..
...
...
Nerelerdesin
Güneş batınca gidiyorum
Hayat takılıyor peşime
Geçtiğim yerler arkamdan ağlıyor
Döküp bakıyorum
Belki yerindedir diye
Gittiğin yerde sen nasılsın
....
Bu defa Sevgili Uluç'un yazdığı şiir;sonsuza giden değil,sanki daima sonsuzda olan bir uzaklığın emanet ettiği sonsuzluk duygusuna yazılan bir şiir..
Hasret olmasa , yaşamak ne kadar anlamsız olurdu değil mi dostlar...
:)
“böyle sık sık güneşin sözünü ettikçe
dilime kıpkırmızı büyük bir gül dolanır.
ama susmak da elden gelmiyor'
Odiseas Elitis
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta