Ben iyiliği ölü bir cenin gibi rahmimde taşıyordum
İyiliği unutmuştum dünya dibine dek puştluktur sanıyordum
Tarlalara gömdüğüm bi çocuk gülüşüm vardı
O gülüşün anısından bile acıyordu içim
..............................................acımı yolculuklarla boğuyordum
Ben iyiliği avlanmış bir kelebek sanıyordum
Bu yüzden mumların birini hep ölü kelebek için yakıyordum
Masumiyet gece vakti yaprağı parçalanmış leylaktı
Sabaha karşı bütün şehir ölü leylak kokuyordu
..................................................gömülüp ağlıyordum
Memleketim yoktu artık,vazgeçmiştim,vatansızdım
Deniz deniz ve diyar diyar geziyordum
Kalbimde rüzgar çıkıyordu geceleri
..................bir yumruk gibi kovuklara sığınıyordum.
Nihayet
............bir su kenarında
.......................öylece durup bekleyen
........................................iyiliğine rastladım!
Uzandım yurt edindim iyiliğini kendime
Sarındım aba yaptım bedenini bedenime
Bir ateş yaktım oracıkta o su kenarında
Boynuma asılı puştluğu koparıp yaktım
............................yaktım bir bayrak gibi
..................................................puştluğu
........................................iyiliğin odunda.
Tarlalara gömdüğüm bi çocuk gülüşüm vardı
Kazıp çıkardım leylaklara sardım gülüşümü
Sarındım sana sevgilim bilesin
Gülüşüm sana emanet bundan böyle
Ezmeyesin!
12.09.2001-16.09.2001 Ankara
Ceyda Çarpan KutlucanKayıt Tarihi : 15.9.2006 09:42:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

aşkın gücü nerede biter? kimbilir belki de hiç umulmadık incir çekirdeğinin içinde...
harika bir şiir okudum, tebrikler...
Sonra bu şiirini okudum, inanılmaz geldi.
İçimi ısıtan bir delilik.
Buldum.
Şiirde.
Pervasız bir yürüyüş.
TÜM YORUMLAR (3)