Bir mavi tren
bir mavi buluta doğru giderken,
anladım ki;
ne tren maviydi ne de bulut
bembeyaz bir yağmurdu yağan
bembeyaz bir buluttan
önce saçlarım ıslandı
sonra yanaklarım,
gözyaşlarımdan.
sımsıkı avuçlarımda cam kırıkları,
saçlarının karası damladı parmaklarımdan.
işte öylece gittin..
bir zemherinin onyedinci yaprağıydı
beni en çok bu istasyon anladı
ardında takvim takvim eskidi zaman
iflah olmaz bir bekleyiş benimkisi
ha gelmişsin, ha geleceksin
önce derinden bir ses duyacağım
giderek yaklaşacak kara tren
bir bayram gibi.
elinde küçük bir bavul, sen ineceksin
içimin rutubetli odaları aydınlanacak
boşuna değil, biliyorum
yaprak yaprak yırttığım ayrılıkların
son yaprağı da
titreyen avucumda buruşacak.
sen güleceksin,
kız kulesinde belirecek gamzen
boğazın sularında parlayacak bakışların
yüzünde İstanbul' un en masum yanı
sen güleceksin,
ve bana gençliğimi getireceksin,
giderken yanında emanet götürdüğün.
Kayıt Tarihi : 16.2.2009 17:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!