Gerçi misafiriz ya şu gidimli Dünya’da,
Korkmaktan ürktüm en çok, o da başıma geldi;
Eylül güz hedefini on ikiden vurunca,
Yılgınlık aşılayan zıtlar aklımı çeldi.
Hüzzam elvana karıp onca siyah beyazı,
Kuantum sezgilerle düşlerime gizledim;
Hayat geri alınca ödünç verdiklerini,
Acımı paylaşacak bir kılavuz gözledim.
Aydınlattığı suda çırpınan ışık gibi,
İsyan madalyasından künyemi siler oldum;
Harfleri tökezleyen kekeme sözcüklerden
İçimi dökmek için arzuhâl diler oldum.
Kulağımda kar sesi, yüzümde yağmur izi,
Zihniyet formatımı esnetti çelişkiler;
Beynime mezar kazan galatı-meşhurlarla
Kendini kolonladı çalakalem işkiller.
Neden sonra anladım: Para-yel sinsi hortum,
Eşkin anaforuyla can özüme ulaşmış;
İyimser hendesemin birlediği özgüven,
Dönüştürmek isterken kötülüğe bulaşmış.
Işığı soyundukça karanlığı giymişim,
Fildişinden kulemin sırça feneri sönmüş;
Umut semaverinde umarsızlık demlerken
İstencimin yaveri talih tersine dönmüş.
Tavansız odaları kuşbakışı seyreden
İç gözüm, pusardıkça bağlanmış azabına;
Gezgin özlemlerime gurbet eylediğim sır,
Zorunlu anılarla ram olmuş serabına.
Meğer benden güç alıp örgütlenmiş aymazlık,
Elimi neye atsam, iğreti, pespaye, çenç;
Dünyalık uğraşımda yâr ve yaran alaylı,
Bürutus hançerine bakarkör Sezar direnç.
Üvey saçak altının öksüz kumru palazı,
Bir çam kozalağında bin orman görse, ne gam! ?
Aşka tarih düşüren dibace gagasında,
Şuncağız içli nale, destan boyut serencam…
Söz buraya gelende düşüncem düğümlendi,
Rahmetiyle sağaltıp ufkumu açtı Hûda;
İmbikten geçti şuur, efkârım çözümlendi,
Dilimde keçeleşen elvedaya elveda…
YUSUF BİLGE
Kayıt Tarihi : 15.9.2013 02:18:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!