Elveda bir defterimin son sayfası, sana elveda… Bak, koparıyorum bugün senin son sayfanı. İşte kopardım bile. Ne de kolaymış koparmak. Koparırken çıkardığın ses içimi “cız” etti. Bir an ürperdim. Ama yine de kopardım gitti işte. İçimden bir parça da koptu sanki…
Hani günlerce örgü örenlerin ördüğü gibi, içime ördüğüm bağlar var ya. İşte o bağların bazılarını kopardım bugün… Sırtımda olmayan, içimde olan yükleri azalttım bugün; acı çekme pahasına da olsa. Hafifledim bir an, içimdeki düşüncelerin yükü gidince. Rahatladım birden, sanki bir boşlukta uçar gibi. Bir tüyün rüzgârda uçması kadar, özgürlüğü hissettim içimde. Niye, aylarca kendime işkence çektirdim. Bu kadar kolaydı da ben neden kendime eziyet ettim zihnimde. Söyle düşünceli, düşüncesiz beynim; iyiyi kötüyü tartan beynim. Bunu neden tartamadın. Uyuttun, narkozda uyutur gibi. Sevgi defterime; süslü sözcükleri yazdırıp, kandırdın beni.
Hani bazen peşinde koşarsın, gözünde büyüttüğün şeylerin; günler, aylar, yıllarca; sonra ardına dönüp baktığında; bir arpa boyu yol gitmişsin. O zaman neden kendini hırpalıyor, yıpratıyorsun diye, niye kendine sormuyorsun. Hemen aklınıza gelmesin; “bir çubuğa bir hayvanın(adını ben söylemeyeyim, siz yerine ne yazarsanız yazın) çok sevdiği bir yiyeceği bağlarsın, hayvancağız çubuğun ucundakini yakalamak için koştukça koşar. Ama nafile yakalayamaz. Çünkü ona paralel çubukta hareket etmektedir. Sonunda pes eder hayvancağız. Bu seferde adam getirir, o yiyeceği önüne atar. Hayvan, bir yiyeceğe, bir adama bakar; hangisini yesem acaba der gibi.”
Gerçek hayatta da herşey oyun içinde oyunlarla, med-cezir gibi gidiş gelişlerle yaşanır gider. Taa ki biri bu oyundan sıkılıncaya, bıkıncaya kadar… Ve o an, ip birden kopar. İçindeki bağlardan biri sökülür. Çünkü karşılıklı güven yoktur. Karşılıklı saygı yoktur. Art niyetli davranışlar vardır. Ve gün gün erir gider farkında olmadan… Duygular körelir, sevgiler doğduğu gibi ölür. Sanmayın sevgiler ölümsüzdür. Bir sevgi doğar, büyür, gelişir ve yaşar; yaşattığın sürece. Sevgiyi beslemezsen, doğduğu gibi ölür. Bazen yavaş yavaş, bazen de intihar gibi, keskin bir bıçak darbesi gibi, kangrene dönmüş bir yer gibi; kesip atıverirsin. Tabii keserken, yüreğinden de o parçanın acıları yüzüne vurur. İçinde büyüttüğün aşk acısı, seni derinden yıkar bir süre… Sonra herşeyi zaman içine bırakırsın. Bazen yeni bir sevgi doğar. Ve yeniden başlarsın o dönencenin içinde dönmeye. Geçmişten ders almadan, dalıp gidersin yeni hayalinin peşine… Taa ki aynı sayfaya gelip uyanınca, aklın başına gelir. Ama iş işten geçmiş, yine içinde bir derin yara kalmıştır. Ve artık yeryüzünde gerçek aşkların olmadığına inanırsın. Sevgi vardır içinde, ama o ölümsüz aşk yoktur. Sadece olduğuna inanan beyinler vardır. Onlarda olmadığını anladığı an; içte bir deprem yaşar. Bazen artçı şoklarla kendine gelir, bazen de öldürücü şekilde yıkıp gider yaşayanı…
görünmez bir el kilitler kapılarımı,
miskinliğimden değil bu minnet
çaresizim seni sevdiğimi söyleyemem.
Dilsizim.
Elveda demek yürek ister, derken parçalansa da. Güzel bir yazı okumanın hazzını duydum. tam puanımla tebrikler.
-Elveda Son Sayfamın, Son tümcesi ve Son Noktası…
İnsanın içindeki gerçeklerle dışındaki çatışmaların yarattığı çelişkiyi çok çok başarılı betimlemiş ve paylaşıma sunmuşsunuz. Yaşamın iki yönlü olduğunu bilmeyenimiz yok gibidir.. siyahın beyazı, sağın solu, tekilin çoğulu, olumlunun olumsuzu ve artının eksisi.. Yaşam sürekli düalist ( ikilikli) oluşan canlıların dirimsel yaşam süresidir... İnsan bu süreçte yaşarken düalist davranız. Bir bakarsınız duyguları öne geçmiştir ve insan duygularının peşinde koşar.. sonra zihinsel gücü ( aklı) duyguların önüne geçer. Bizim yaşamımız akıl ve duygularımızın çatışması, denge durumuna ulaşmasıdır. Öyle bir zaman vardır yaşamımızda.. akıl duyguyu bir yandan dışlarken, diğer yandan kabullenir. Duygularımız da, aklımız için aynı davranışı sergiler..
Yeteneklice kaleme alınmış yazınız incelendiğinde bir yandan duygusallık ve onun etkinliği ve hemen arkasından akılcılık duygusallığa karşı duruşuyla belirlenir.. Çok güzel bir anlatım okudum.. tam puan vererek kutluyorum.
Elveda son sayfamın son tümcesi ve son noktası elveda.....elveda derken gerçekten herşeyi sonlandırabiliyormuyuz,Güzel çalışma,emeğine yüreğine sağlık,tebrikler,tam puan
Bazen, öyle bir an gelir ki içimizden şu sözcükler sıralanır, dizilir satır aralarına; akıp gelen bir su gibi;
ELVEDA; SON SAYFAMIN, SON TÜMCESİ VE SON NOKTASI ELVEDA…
AKIP GELEN BİR SU GİBİ Mİ YOKSA YANIP KAVURAN ATEŞİN BİR PARÇASININ YÜREĞE EKİLEN KÖZÜ GİBİ Mİ BU CÜMLE BİLİNMEZ....
BİLDİĞİM HİÇ BİR VEDANIN ZAMANINDA OLMADIĞIDIR.....
DEĞERLİ BİR YAZIYDI KUTLARIM....
kutlarım..harika olmuş..tam puanımla listemde..
Bugün artık uyanma zamanı. Sabah oldu. Gecenin o ışıklı, aldatıcı, kandırıcı sahte anı yok. Güneş doğmuş ve gerçekler bütün çıplaklığıyla karşında, gizli ve saklı hiçbir şey kalmamış.
Yeni bir defterle, yeni bir sayfaya ve yeni bir güne “merhaba” deme zamanıdır yaşanan.
SEVGİ DOLU YÜREKLER İŞTE AYNEN BÖYLE MERHABA DER YENİ GÜNE VE İNSANLIĞA
ÇALIŞMANIZI TEBRİK EDİYORUM KEŞKE HİÇ KİMSE ELVADA DEMESEDE BİR BİR EKSİLMESE SEVGİLER DİYORUM
KUTLARIM SEVGİ DOLU SELAMLAR
Sayın Çeltik, her elveda deyişimde bizden bir parça ne yazıkki gidenle gider... Çalışmanız çok güzeldi... Kutluyorum, sevgi ve saygımla
Selam ; Cengiz Öğretmenim, Demek eski defterinizin son sayfasınıda yırtınız,yırtıp attığınız her sayfanın sizden neler götürdüğünü bile bile yırttığız, halbuki o defterle ne güzel anılarınız olmuştu, yaşama dair neleri paylaşımıştınız, çırt deyip yırmak kolay ama yırtılan sayfayı atmak gayet zor, çünkü her atılan bir sayfa acı tatlı anıları ,hayatın belirli periyotlarını ve dilimlerini götürür ve giden sayfayla birlikte onlarda gider, Çok güzel bir Deneme ve güzel bir öykü olmuş idi özümseyerek okudum, yüreğinize ve kaleminize sağlık tam puan ekleyerek sayğılar sunarım
YILLARDIR ELVEDA DEME LÜKSLERİ BİLE YOKTUR DEDİM VE YAZDIM..
NİHAYET SON NOKTA SİZDEN GELDİ SAYIN ŞAİR....
ELVEDA VE SON NOKTA BENDE BİR CESARET İŞİYDİ.
VE SİZ KULANDINIZ BU CESARETİ...
YÜREK İŞİ SAYIN ŞAİR...YÜREK İŞİ...
KUTLARIM..
mustafa yılmaz
ant+10
Bu şiir ile ilgili 29 tane yorum bulunmakta