Her geliş bir gidişe çıkıyor. Dün veda ettiğim şehir bugün karşılıyor. İçilen bir fincan kahvenin sonundaki telve gibi buruk anılar. Her tane telve canımı acıtıyor.
Bu şehir kan kokuyor...
Bu şehir gül kokuyor...
Bu şehir başka...
Bu şehir yaşattığınca öldürüyor.
Gözüm kesmiyor bu ayrılığı... Görünen yollar, iki yüzü keskin bıçak. İçim acıyor vedaya. Biliyorum; İstanbul beni anlamayacak...
Affet beni Şehri İstanbul'um!
Ne kadınlar sevdim zaten yoktular
Yağmur giyerlerdi sonbaharla bir
Azıcık okşasam sanki çocuktular
Biraksam korkudan gözleri sislenir.
Ne kadınlar gördüm zaten yoktular
Devamını Oku
Yağmur giyerlerdi sonbaharla bir
Azıcık okşasam sanki çocuktular
Biraksam korkudan gözleri sislenir.
Ne kadınlar gördüm zaten yoktular