Eleni!
Yine yalnızım Eleni!
Hani Sonsuzluğu vaad etmişti?
Hani Bir Gün zaman duracaktı?
Oysa, duvar saatimin çarkları
Tik tak sesleriyle
Yarına gebe…
Eleni!
Sence de ismin garip değil mi?
Tamam ben seni tanıyorum.
Alexander ve Anna’da tanıyor.
Ya insanlar ne der?
Kim bu Eleni, kim?
Belki de delirdi diyorlar bana…
Eleni!
Belki bilselerdi seni…
Bizi, sevdamızı…
Hani el ele görünseydik?
Marsilya, Napoli …
Ardından
Dünyanın gidilmeyen limanlarında
Sevda naraları atsaydık…
Belki de yıkacaktık
Ön yargılarını, küp küp kalıplara sığdırılmış
Ebleh zihinlerin…
Ne dersin Eleni?
Eleni!
Bana hayatımın
En zor sorusu soruldu.
01.18 mızrağı saplandı göğsüme…
Oysa, daha kolay sorular vardı
Benim susacağımı bildiği halde
Daha erken olduğunu bildiği halde
Neden bu soruyu sordu?
Ah, Eleni!
Ne kadar üzülüyorum şimdi…
(Eleni, şairi şefkatli kollarına alır ve avutmaya çalışır.)
Eleni!
Artık yoruldum Eleni!
Hem seni de pek yordum
Olur olmaz sorularımla…
Ben yalancı vaadlere gidiyorum.
Belki de dönmem bir daha…
Hem,
Yarının ne kadar süreceğini de bilmiyoruz.
Belki Sonsuzluk kadar uzun,
Ya da
Bir Gün kadar kısa…
Bırak artık elimi Eleni!
Sana elveda diyorum…
Çeng–e Dil
24.12.2014
Kenan ŞirinKayıt Tarihi : 12.2.2015 12:53:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Kenan Şirin](https://www.antoloji.com/i/siir/2015/02/12/elveda-eleni.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!