Soğuk ve ölümcül bir elveda ile başbaşa bırakarak,
Zehirli bir kederi tüm ruhuma giydirerek gittin.
Oysaki hiçbir şey değişmedi gidişinden bu yana.
Ne ben sevdana elveda dedim,
Ne de sevdan bana ayrılığı sundu bu sürgün masalında.
Yine her sabah seninle uyanıyor,
Seninle nefesleniyorum nefesler boyu.
Ocakta çaydan yana bir sen demliyor
İnce belli bardağımda sıcacık tebessümlü yudumlar alıyorum senden yana,
Ekmeğimde gözlerinin sımsıcak buğusu ,
Soframda varlığının tadı ve bereketi var.
Açlığıma da
Yoksulluğuma da seni ısmarlıyorum çağlar boyu.
Çiçeklerim senden yana açıyor her sabah ve her mevsim,
Kitaplarımı senli sayfaların ve cümlelerin ışığında okuyorum.
Şiirlerimde senli mısralar,
Yollarımda ayak izlerinin sıcaklığı var.
Dinlediğim tüm şarkılarda sesinin izi ve ezgisi ,
Hüzünlerimde yokluğunun acı tadı ilk günkü gibi duruyor.
Uykusuzluklarımda gözlerini sürüyorum gözlerime,
Uykularıma ise umut diye senli rüyalar sunuyorum.
Uzayan tüm gecelerimin sabahına seni,
Kararan tüm gündüzlerimin akşamına senden yana bir ayışığı ısmarlıyorum gökyüzüme
Ne sözcüklerin düştü zihnimdeki sözlüklerden,
Ne senli düşlerim yokluğuna uyandırıldı yastığımdaki uykulardan,
Ne de sevdan çekip gitti göğüs kafesimden ve zihnimin en ücra köşelerinden
Kayıt Tarihi : 23.2.2022 21:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!