Hangi tren gardan yol alsa
ağırlaşıyor yüreğim
Hangi gemi halatını çözse
çözülüyor dizlerim
Kuşların göç etmesi,
günün geceye boyun eğmesi
Ne bileyim;
sanki hepsi de hazin bir ayrılığın habercisi
Bu aralar böyleyim işte
En çok da senin sayende
Yaşadığıma bile hayıflanır oldum
Zevk vermiyor hiç bir güzel hadise
Sanki güzel olan herşey siliniyor
Pişmanlıklar kalıyor dizimin dibinde
Kimsenin yüzü sen gibi aşkı anımsatmıyor oysa
Haşa...!
Denemedim ama;
Denesem de kimseyi yerine koyamam
Yapamam.
Şiirler bile ayaklanır,
kafa tutar soluma.
Farz et ki kimsesiz bir çocuğum
İzin ver de sokulayım her gece
gamzende ki o eşsiz çukura
Herkeste bir telaş,
bir silme merakı,
bir koşuşturmaca
Bir çoğu da
"aman boşver"
"unuttum bile" den yeni bir aşka
Bir ben miyim acaba böylesi sadık,
hafızasıyla savaşan kıyasıya
Ve son nefesinde bile
Sensizliğin dudaklarında kuruttuğu acıdan
Kıyasıya susayan sana.
Eğer öyleyse bile
HELAL-İ HOŞ olsun sevmelerim YAR.
ELVEDA...!
Dilin bahtına sükût, ucuna ağıt düştü bir kere yar.
Pişman olup dönsen ne yazar! ...
Kayıt Tarihi : 30.9.2015 18:12:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
DÜŞÜNCESİZ PRENS
![Can Çalışkan](https://www.antoloji.com/i/siir/2015/09/30/elveda-959.jpg)