Gidiyorum bu vefasız diyardan,
Tüm dostlarım, bu gün size elveda,
Çekiyorum ellerimi ağyardan
Kanatarak batan bize elveda
Güzellikle her bir yolu denedim,
Sabır ile dostcukları sınadım,
Zalim vurdu epeyce de kanadım,
Şeytan girmiş ela göze elveda.
Yazdım çizdim, hesap ettim olmadı,
Bu pınardan, benim testi dolmadı,
Dil yoruldu, diyeceğim kalmadı,
Duyulmamış boşa söze elveda.
Kışa çalmış gönüllerin yazına,
Darmadağın kağıtların tozuna,
Bozuk çalan şu sevdanın sazına,
Maskelenmiş tatlı yüze elveda.
Yaşadığım acı dolu devirdi;
Bir nar oldu yaktı küle çevirdi,
Balta vurup vücudumu devirdi,
Vicdânı yok ruhsuz öze elveda.
Bilmiyorum azmı çokmu pişmişim,
Kaynamaktan epeyce de taşmışım,
Anlamadan mezarımı eşmişim,
Çukurdayım artık düze elveda...
13 Temmuz 2008 İstanbul 04.00
Mustafa Usta
* Biz: Katı bir şeyi dikerken iğne geçirecek yeri delmek için kullanılan, çelikten yapılmış, sivri uçlu ve ağaç saplı araç, tığ:
'Kunduracı bizi.'
Kayıt Tarihi : 13.7.2008 04:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kim bilebilir ki birçift gözün kendi sonu olacağını. Kim bilebilirki aslında göz diye gördüğü çukurun kendi için kazılmış bir mezar olabileceğini...
harika bir şiir okudum teprikler
TÜM YORUMLAR (32)