Dün gece
yine kaç sigara içtiğimi hatırlamadığım,
yine saat i kurmayı unuttuğum,
yine radyo yu ve üstümü açık bıraktığım
ve yine sızıp yattığım bir geceydi
Bu sabah
yine her sabah uyandığım gibi uyandığım,
ve gördüğüm rüyaların sonunu
yine hatırlamadığım bir sabah tı
Uyku sersemi halimle
sorular sordum kendi kendime
ve yeni bir çare aradım
bu çaresizliğime
Kendime gelmeliydim artık,
artık bir şeyler yapmalıydım
ve hep böyle sınırda kalmamalıydım
Kalktım!
elimi yüzümü yıkadım
ve ayna ya baktım
Kendime! yani ilk defa
senin gözlerinle kendime baktım,
Dün!
ilk defa beni kapından kovmuştun,
ilk defa bana karşı böyle bir tavır koymuştun
ve kalbindeki yerimi
ilk defa dün yüzüme vurmuştun
Islık çalmadan banyo dan çıktım,
ıslık çalmadan çayı ocağa bıraktım
ve ıslık çalmadan sofrayı hazırladım
Sonra yine kendi kendime sorular sordum
sensizlik ve ilgisizlik kavramlarını
ayrı kefelere koydum
ve düşünüp durdum,
ikisi de aynıydı, ikisi de zordu, ikisi de acıydı
ama ikisinden biri olmalıydı
Ya ilgisizliğinden kahr olup kendimden olacaktım
yada sensizliğinde yok olup senden olacaktım,
Gönlüm kalmaktan yanaydı
fikrim gitmekten yana
ikisi de idam gibiydi bana
ikisi de ölüm gibiydi bana,
Son bir kez ne diyeceğimi bilmeden
seninle konuşmak istedim!
daha doğrusu son bir kez
sesini duymak istedim!
Ürkek bir halde telefona sarıldım,
titrek bir halde numaranı tuşladım
sen telefona çıktın ama
ben konuşamadım
Sonra birden yaşlar süzdürdü gözlerim!
istemedim ama ağladı gözlerim,
Çaresiz ve zavallı biri gibiydim
her şeyimi yitirmiş ve ölecekmiş gibiydim
Ne olmuştu bana böyle
direnemiyordum artık acıya
inadımı kaybetmiştim
kaybetmeyi kapullenmiştim
Bir sigara yaktım,
evin içinde biraz dolaştım
ve gitmekte karar kıldım
İlk defa olmazsa olmasın diyordum,
ilk defa gönlümü yenip pes ediyordum
belki geç kalmıştım
belkide bunu daha önce yapmalıydım
ve bu imkansızlıkları
daha önce anlamalıydım
Eşyalarımı toplarken
daha önce sana yazdığım
ve sana hiç yollamadığım
mektuplarıma rastladım
çoğuna gözyaşlarım akmıştı
çoğu yarım kalmıştı
ve artık çoğu anlamsızlaşmıştı
içlrinde bir de resmin vardı!
çiçekler içindeydin herhalde mevsim bahardı
saçlarını yine toplamamış
ve kulağının arkasına bir gül takmıştın
ne kadar da güzel çıkmıştın
Seni vazgeçilmez kılan gözlerin
ne kadar da güzel bakıyordu
ve erişilmezliğin resme nasılda yansıyordu
Son bir kez gülüşünü görmek isterdim ruken
son bir kez sana görünmek isterdim giderken
Merak etme ruken
artık rahatsız etmeyecek seni o zamansız telefonlar
kapın artık vakitli, vakitsiz çalınmayacak,
her sabah sokağın başında duran o şapşal adam
artık orda olmayacak
ve bir daha karşına çıkmayacak
Beni sana sevdirmeyen bu şehir den gidiyorum
ham senden, ham de ümitlerimden vazgeçiyorum
bağrıma taş basıp uzaklara göç ediyorum
sevgini değil ama seni terk ediyorum
Belki seni unutturacak bir şehir bulamam
ama seni göremeyeceğim bir çok şehir var
elbet bunların birinde bana da bir yer var
elveda ruken! hoşçakal! .....
Kayıt Tarihi : 6.4.2008 10:34:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Muhsin Bordoğan](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/04/06/elveda-483.jpg)
saygılarımla
buda benimki
Katran Karası Geceler
Kabus gibi çöktü üzerime,
Katran karası kara geceler,
Tende can! Canda hasret geceler,
El aleme sefa-yı dem, dem bu dem,
Bana öz canım, can gergefinde,
Çile dokur dert yüklü geceler.
Bilal Özcan
TÜM YORUMLAR (1)