öyle üşüttün ki
adını andıkça yüreğim buz kesti
ellerim morardı
dudaklarım mezar taşı gibi
hep ıslak gözlerim
dilimden damlayan cümlelerle
yüzümü nereye dönsem ürperti
ve yokluğunun farkındayım
dokunduğun düşlerimi yıkadım
niyet ettim kırk taş attım
içime sen düştün
bense ram eyledim ruhu revanım
şimdi içimde bir ölü var namazı kılınmayı bekleyen
yıldızları görünmeyen bu şehirde
yasını tutuyorum yalnızlığımın
başka yüzler acıtsa da canımı
zaman girdi aramıza farkında olmadan
gölgelendi dilindeki sözler
acılarım büyürken küçüldü yakınlığın
ve dünden tek hayalin kaldı
şimdi avutuyorum kendimi
sadece şiirlerimdesin artık
meğer papatyalar doğruyu söylemiş
nisan yağmurlarında ıslanacaksın diye
güneş görmeyen yüreğimde
ömrüm çürüyor içten içe
elmakurdum gibisin...
Kayıt Tarihi : 18.12.2013 00:37:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Sibel Bozbay](https://www.antoloji.com/i/siir/2013/12/18/elmakurdum-gibisin.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)