Her aşk bir gün bitmeye mahkûm mu?
Korkuları aşıp yüreğinin mabedini açtığın zaman, zordur göğüslemek muammalı geleceği. Dağlar gibi bir yürek, çelik gibi bir omuz ister acıları kaldırmak için “hazır mısın? ”
Sonunu yazmaz ki baktığın derin gözler sonsuza kadar aşk şarabında mayhoş yıllar geçireceksin sanırsın, Dokunmaya kıyamadığın tende solmaya başladığında ellerin tutmaz, yüreğin ağrıdan sana nefes aldırmaz olur. Belki bunun içindir her çarpan yüreğin sevmeyi öğrenememesi, iz bırakmadan ardında sessizce bedeninden ve ruhundan sıyrılıp gitmesi.
Aşk; Seçmemize izin verseydi eğer kimi seveceğimizi çatışmaya girer miydi yine kalbimiz ve beynimiz, kolayı seçip yazılana razı olur muyduk? Kim bilir…
Bildiğim tek şey aşk adına; Kayıtsız, şartsız teslimiyet…
Gözünün gördüğünü değil, sol yanının evet dediğine gülümseyebilmek, dudaktan döküleni değil, yürekten gelen çırpınışları duyabilmek?
Karşılığı olmayan duygu fırtınasında rotasız sürüklenmeyi ve ona tüm kapılarımızı açabilme cesaretini gösterebildik mi?
Kolay değil elbet sevmeden sevmeyi yüklenmek, sevilmeden ömrünce bir yüreği sevebilmek. Kaçımız başardık beklentisiz, sahip olmadan gönül vermeyi, dokunmadan, konuşmadan karşılığında hayal ile yetinmeyi hangimiz kabullendik?
Ben bunu kabullendim; söz de değil yürekten gelen sesimin aracısıdır sadece kalemim.
Ben seni beni sevesin diye sevmedim. Yaratılan en güzel varlık olduğunu görmeyi başardığım için sevdim.
Gözlerindeki yalnızlığı paylaşmak için sevdim.
Şefkat isteyen ruhunda ki yaraların kalıcı değil, geçici olduğunu bildiğim için sevdim.
Çocuk ruhunun aslından bir elma şekeri ile mutlu olacağını keşfettiğim için sevdim.
Kızgın bakışlarının altında aslında “sev beni” diye haykırdığını duyduğum için sevdim.
Ağlarken dudaklarının kıvrımlarında ki özlemlere dokunabildiğim için sevdim.
Ben seni sevgilerin en masum hali ile sevdim, hiç kimsenin cesaret edemeyeceği kıyılarda hasret kokan mevsim sonlarında, düşen yağmur damlası saflığında sevdim.
Ben seni beni sevmeye yüreğin olmadığı halde bunu bile bile bağıra çağıra haykırarak sevdim.
Parmak uçlarında tükenen umutlarının tut beni diye yalvardığını gördüğüm için sevdim.
Ben senin aşktan kaçış yollarını ararken seyrettim, yorgun bedenini, binlerce kez kırılan hayallerinle beraber yüreğine sığdırmaya çalışıp gitme hallerini sevdim.
Ben senin beni sevmemek için direndiğin umut parçacıklarını sevdim.
Hiçbir kadının, hiçbir erkeği sevemeyeceği kadar ben… ben… seni……
Neşe Ustaosmanoğlu
Neşe UstaosmanoğluKayıt Tarihi : 18.10.2007 18:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sevmeyi öğrenemeyenlere küçük mesajlar gerek...
TÜM YORUMLAR (1)