ELMA DERSEm Şiiri - Yorumlar

İçten gelen duygulara şahit olduk, sizi kutlarım efendim.

Çekilen bütün hasretlikler çocuksu masumiyetin dilinden şiirleşmiş.
Tebriklerimle sayın NAİME ÖZEREN. Çok güzeldi.

Muhteşemsiniz..Öyle güzel dizeler ki çok çok beğendim..İzninizle ant...alıyorum..Saygılar..

Bazen özlemlerin biriktirdiği sesler rüzgara takılır ,eser estikçe nereye savrulursa...tozu dumana katarcasına ama belli belirsiz sessizliklere mahkum edilmişçesine aranır zamansız mekanlarda...ve bir gün yağmur yüklenir getiriverir damlalarında bir bir sakladığı''an''ları ...toprağın kokusu ve bir fincan kahvenin muhabbetine eşlik edercesine... yüreğinizin sesi kaleminizin gücüyle yoldaş olsun dileğiyle...

Çocuk safiyetinde hüzünlü bir sevda şiiri......ve ne güzel ifade edilmiş gönüldeki özlem.........kutluyorum tüm yüreğimle, tam puanımla.......... Saniye Sarsılmaz

Nasıl bir tesadüfse şu an yağmur yağıyor ve burcu burcu toprak kokusu genzime doluyor..
Toprakdan yaratıldığımızdan mıdır bilmem, yağmurdaki toprak kokusu en güzel kokudur..Tabii evlat kokusundan sonra..:)
...
'İnsanlara asla yaralarını gösterme, sana vurmak istediklerinde ilk oraya vururlar . .' demiş irileri..Ve çok doğru söylemiş..

Hiç bir yetişkin bi çocuğun saflığına sahip değil ki..Belki de o yüzdendir her insanın çocukluğuna duyduğu özlem..


Yüreğinin sesi hep böyle dizelerine yansısın arkadaşım..:) Bizim de gözlerimizin pası silinsin..:)

Çocukluğun masumiyetine özlemi, hayatın bugününü vurgulayan anlamlı mısraları şiire işleyen kaleminize tebrikler.Yüreğinize sağlık,saygılar...

Özlemin içimde bir kor
Kimselere emanet edemediğim
Yüreğimin kör kuyularına
Köşe bucak gizlediğim
Seninle anlaşmıştık aslında
Elma dersem gelecektin
Bak bu kaçıncı seslenişim
Duymadın…

Duymak istemeyen duymaz ya! Bu şiirde ki öyküde, buna çok güzel örnek.
Çok içten duyguların yansımasıydı şiir...Nefisti...Kutlarım Naime hanım, sevgilerimle...

ÇOK GÜZELDİ KALEMİNİZ DİK OLSUN SEVEREK OKUDUM VE HARİKA BİR BİTİŞ KUTLARIM

Öyle olur; kimi kez ıraklardan el sallar sevgilisine seveni.Böyle bir eylemlilik durumunu aşka dahil saydığından mı yapar acaba? Yani kendini konumlandırdığı o korunaklı olmayan zemini aşk ülkesinin komşu iki kenti arasındaki sınır olarak mı düşünür?

Biraz netameli eylemlilik gibi geliyor bana.Aşk bazı özgürlükleri yok reddetmekle kalmaz yok sayar.

Sevgilinin yolunu gözleyişi bir umuttan öte olgu olarak düşünmek zorunda kalırız hep.Gönüllerin birleştiği,dillerdeki tatların sözleştiği bir iklimde yazla kara kışı birlikte estirmek işin doğasına karşıttır aslında.

Belirlenme durumlarının temelidir aşk.Hangi yükün altına girmez ve hangi taşın altına elini koymaz ki.

Doğal olmayan ölümlerle özdeştir adımlarımızı aşkın kıblesine doğru yöneltmemek.Bütün benliğimizi saran bu olgunlaşmanın çürümeye yönelmemesi için önlemleri almak zorunda kalır taraflar.
Orada sen,burada ben paradoksları içinde kalındıkça deforme olur yürekler.
Bunun için, bir adım yanaşmak; daha, daha,daha yanaşmak gerekir gönlümüzün koylarına.

Hangi nedene dayanırsa dayansın;kritik eşiğimizde kala kala aşkı kendimize saklama lüksümüz yoktur.


Sanırım böyle söylemek istiyor bu şiirdeki yürek sesi...


Kutluyorum Değerli Öğretmenimi.
Nicelerine.Erdemle.