Elli Dokuzunda Bir Baba, On Beşinde Bir ...

Adnan Şahin 2
295

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Elli Dokuzunda Bir Baba, On Beşinde Bir Oğlan.

Yoksun…
Ama bir zamanlar vardın.
Yanımızdaydın.

Seninle yürürken sanki uçardım,
Çaktırmadan gözlerine bakardım.

Cevabını bildiğim halde,
İnatla aynı soruları sorardım.
Ama sen her seferinde,
İlk kez soruyormuşum gibi,
İstekle cevaplardın.

Saçları yerleri süpüren,
Salkım söğütler arasında,
Senin çok sevdiğin
Hercai menekşelerle dolu bahçesi olan,
Bir restaurantta çalıştın son yazında.

Dayanamayıp,
Yalvar yakar,
Zorla kabul ettirmiştim kendimi,
On beş yaşıma rağmen,
Garson olmuştum yanında.

Millet yer boşaltırdı,
Ben boşalan bulaşıkları senin önüne yığardım.
Nasıl içim cızlardı,
Sen kaynar suya elini her soktuğunda.
Müşteriler gidince hemen yanına koşardım,
Sen yıkardın, ben durulardım.
Çok mutluydum o an.

Annemle de leğende çamaşır yıkardık,
En çok sıkmayı severdim,
Çünkü hep gülerdi annem,
Ihlıyorum diye ben.

Gece bütün müşteriler gidip, işler bitince;
Konuşa konuşa evimize giderdik.
Yıldızlara o zamanda bakardım,
Ay daha bir aydınlıktı sanki.

Yürürdük,
Elli dokuzunda bir baba,
On beşinde bir oğlan.

Hemen her gece yövmiyemi uzatırdım sana,
Her seferinde
— o senin hakkın.
Derdin.
Bende çaktırmadan,
Anamın bol çengelli iğneli
Yeleğinin cebine bırakırdım hiç ses etmeden.
Anamda sabah gözleriyle öperdi beni,
Gözleriyle,
Hiç dokunmadan.

Kutladığın son doğum günümde,
Restaurantın bahçesindeki küçük havuzda yüzeyim diye,
Benim için izin almıştın patrondan.
Müşteriler gelmeden birazcık yüzüp,
Çıkmıştım hemen.
Nasıl seyretmiştin beni,
Çok mutlu olmuştun,
Benim mutluluğumdan.

Nasıl kızardık patrona;
Ortak oluyor diye,
Çalışanların,
bahşiş kumbarasına.

Sineklik istemiştim patrondan almamıştı da,
Bir çubuğa, plastik parçası bağlayıp,
Kovalarken sinekleri; övünerek gülüşmüştünüz.
— Akıllı oğlum, üretken oğlum.
Demiştin.
Okşarken saçlarımı,
Gururla bakıyordun bana.

Yoksun…
Bir zamanlar vardın.
Yanımızdaydın.
Nerde olduğunu biliyorum ama.
Bedenin orda,
Yüreğin koynumda.

Gittim baba!
O yazdan tam yirmi beş yaz sonra,
Gittim rakı içtim o restaurantta.
Her yudumdan önce hafifçe kaldırıp kadehimi,
Şöyle seslendim;
Şerefine baba!
Şerefine.

Adnan Şahin 2
Kayıt Tarihi : 14.3.2009 13:54:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mehmet Akif Tiryaki
    Mehmet Akif Tiryaki

    İçten duruşunu şiirine ve kelimelerine yansıtıp sıcak bir kelime olmuşsun edebiyat okyanusunda tebrikler, güzel kelimelerini duymak dileklerimle dost kal hoşça kal.
    mehmet akif tiryaki

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Adnan Şahin 2