Köyümüzde dedemin fikri daha açıktı,
Dayımı okutacak, her köylüm karşı çıktı.
Cavır okuluna mı göndereceksin dendi,
Yaptığını bir düşün kendine gel efendi!..
Dediler dinlemedi, dedem olamaz dedi,
Biz burda perişanız, bunlar kalamaz dedi.
Elde, avuçta ne var? bir daha bölünecek,
Bir çıkar yol bulmazsak açlıktan ölünecek...
Dedi dinlemedi hiç, gönderdi komşu köye,
Çünkü okul yoktu ki bu günkü gibi öyle!
Nitekim okudu da, kısa yoldan olsa da,
Asker oldu, atandı, rütbe koldan olsa da.
Artık maaşı vardı, hatta havası vardı,
İzine geldiğinde gıptayla bakarlardı.
Fakat ne yazık ki köylümün dediği çıktı,
Gavur olmuş gibiydi, yaptıkları açıktı!..
Namaz, abdest çoktan yok, sanma orucu varmış,
Hatta bazen de içki, su, sel olur akarmış...
Konuşanlar olurdu acıyarak dedeme,
Derlerdi bu hesabın düşecektir derdine!..
Aradan beş altı yıl geçti veya geçmedi,
Dayım her yılki gibi yine izine geldi.
Fakat bu kez farklıydı her zamanki halinden,
Din, iman, Allah, kitap düşmüyordu dilinden.
Beş vakit namazını huşu ile kılıyor,
İslam'ın her şeyini eksiksiz uyguluyor.
Birden bire köyümün en dindarı olmuştu,
Sayesinde çok insan hidayeti bulmuştu.
Gavur olacak derken dindar olup çıkmıştı,
Çünkü maneviyata epey çok acıkmıştı.
Köyümüzden olup da bildiğim en dindarı,
Çünkü hayatında hep diniydi mihmandarı.
Kim bilir dayım gibi niceleri de vardır,
Din imandan habersiz okul okumuşlardır,
Rakı masalarında meye su ekliyordur,
Ellerinden tutacak birini bekliyordur!..
Kayıt Tarihi : 30.6.2017 16:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!