Ellerin uzun bir geceydi
Ezik ve karanlıktı yalnızlık
Konuşsak dağılacaktı belki
Bir çöküntüydü sis ve ayrılık.
İçimizdeki sıcacık odalarda mutluluğu paylaşmak uğruna gözyaşlarımıza acılarımızı sarıp sarmaladık yıllarca. Bulutların altında durmaksızın giden bir trenin aynı yolcularıydık. Uzak o istasyonun çivileri sökülmüştü raylarından. Ve o trenin arkasından durmaksızın koşan çocuklar gibi geçirdik hayatımızı.
Sabahın olmasını hiç istemediğimiz uykularda, ellerin uzun bir geceydi. Soğuk ve karanlık geceler gibiydi yalnızlık. Konuşsak, dağılacaktı dertlerimiz. Sisler gibi çöktü üzerimize ayrılık. Suskun bir üzüntüye sarılmıştı yüreğimiz.
... ve nihayet gelip çattı
Bir dilimi zehir zıkkım
Bir dilimi candan tatlı
Masallarla indi yere
Sebil oldu cümle hikâyelere
Kara kara kazanlarda kaynadi
Devamını Oku
Bir dilimi zehir zıkkım
Bir dilimi candan tatlı
Masallarla indi yere
Sebil oldu cümle hikâyelere
Kara kara kazanlarda kaynadi