Elbet yeşerecek tüm umutlar,
Biri her zaman hariç olmak üzere tabi ki.
Kır çiçekleri eflatundan sıralanır tek tek.
Gerisi birden bire renk cümbüşü gibi kopar gelir.
Bozkırdan kopan güneş gözlü bir başak düşer başucuma bazen.
Bazen mor menekşe bakışlı bulutlar yağmur dağıtır öylesine.
Öylesine işte, yaşamak ummak her şey öylesine.
Mevsimler kır çiçekleri gibidir.
Eflatundan başlar elbet.
Kimi zaman buz gibi,
Kimi zamanda yaşanır olur elbet.
Rüzgar ayrılığın tadı gibi bir histir sadece.
Bir yudum hayatın, damarlarında bıraktığı lezzet gibi,
Dağılıp bitap bırakır bir anda.
Uzak yamaçlara savrulur tüm renkler,
Yanı başım eflatundan öte olmasa bile.
Kimi zaman bir kadın düşünürüm.
Elleri, elleri işte sadece eflatun kokmalı.
Gözleri alev kırmızı, başka ne umabilirim ki?
Kar beyaz bir renk olmalı, saf temiz ve dokunulmamış.
Bozkırlarda, sonbahar güneşle birdir daima,
Renkler bir yanda, badem renkli bir hayat ayrı bir yanda raks eder boylu boyunca.
Elbet renkler hayatımı tasvir ediyorsa,
Ufak bir tuali çok görmezsin bana.
İki renk için yer olsun, karışım ellerin olmalı.
Kar beyazın saflığıyla badem tenin bir arada.
Ellerin ne kadar yumuşak.
Bu eflatun kokusu nerden gelmeli?
Gözlerin yanıyor, saklayamıyorsun.
Haydi kapattım gözlerimi,
Baksam kirleneceksin sanki.
Ellerim renkler içinde boğulmuştur benim,
Kenetlesem gözlerimi, ben temiz olmamam ama sen kirlenirsin.
Kar beyaz yaşamlar arasına gizlenmiş bir güzel,
Eflatun kokusu ondan gelmeli.
Ellerin hala çok yumuşak, dokunamasam bile hissediyorum.
Beyazlar sana çok yakışıyor,
Bu son yolculuğun olsa bile.
Gizlenen hayatlar bir bir gizemini emanet ediyorlar.
Böylesine dayanmak çok güç.
Kır çiçekleri elbet eflatundan başlayacak,
Ama neden boyunları bükülmüş,
Bir matem olmalı, kabul ediyorum.
Kaybedilen ne ise,
Senin için bedel olmalı yaşamaya.
Gitme desem, duyamazsın bile,
Ellerim eflatun kokuyor,
Kırılmışım, çaresizlik bu olsa gerek.
Hayır ağlamıyorum, sadece burukluk var içimde.
Kal desem kirleneceksin elbet,
Gidersen ben biteceğim...
Elbet yeşerecek tüm umutlar,
Biri her zaman hariç olmak üzere tabi ki.
Kır çiçekleri eflatundan sıralanır tek tek.
Gerisi birden bire renk cümbüşü gibi kopar gelir.
Ellerin kanıyor, bu rengi ben hiç benimsememiştim.
Ne olursun git artık.
Ben bitsem bile sen olmalısın.
Eflatundan başlamalı elbet tüm hayatlar,
Ben bir sonu simgeliyorsam,
Elbet başlangıcımda sen olmalısın.
Ellerin hala çok yumuşak.
Haydi git artık çok acıtmadan.
Haydi kır çiçekleri yolların olmalı.
Sonu elbet olacak bu yolun,
Başlangıcında sen olduğun sürece,
Sonlu olan bu yol olsun.
Söz söylemeye ne gerek.
Gidiyorsun madem, ellerin eflatun kokmalı...
19.01.2004
Hakan AlparslanKayıt Tarihi : 31.5.2004 22:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!