öyle güzel ellerin vardı ki... kendi ellerimden utandığım... küçük tırnaklar.. uzun ince parmaklar... yumuşak....
yıllarca hayatta kendine bir yer edinmek için çalışıp durmaktan kurumuş çatlamış ellerim... tıpkı babamınkine benzeyen kaba, erkeksi ellerim var benim... el ele geldiğimizde ellerinin sıcaklığını hiçbir zaman hissedemediğim.
sen o yumuşacık ellerinle papatyaları sererken buluştuğumuz ilk gece... düş gibiydi her şey. hiç uyanmayayım dediğim....
oysa...
oysa sen hiç hoşlanmadın sana dokunmamdan.. yorgun sevişmelerin ardından gelen küçük dokunuşlardan...
'çek ellerini...' dedin..
düşünemedim...
düşünemedim senin o yumuşacık ellerinin aslında nasır tutmuş bir kalbi sakladığını... benim ellerim kabaydı.. nasırlıydı.. ama kalbim pamuktandı.. buluttandı... senin için... yumuşacıktı.. senin o hiç bir zaman dokunamadığım nasır tutmuş kalbin tıpkı bir hallacın pamukları savurduğu gibi savurdu yüreğimi... paramparça etti.... içimdeki aşk maviliğini süsleyen beyaz buluttan kocaman kalbimi ağlattı... sonbaharın o bitmek tükenmek bilmeyen yağmurları yağdı gözlerimden..
günlerce..
gecelerce...
ellerin kalbimi parçaladı...
ellerin bir düştü benim için...
ellerin düştü....
kalbim düştü...
ellerin...
düştü...
Kayıt Tarihi : 30.1.2006 12:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
nedendir bilinmez
bazıları
tenden derine öpüşemezler.
ihsan arı
TÜM YORUMLAR (1)