israil diyorlar camiyi vurdu
burda söz nutka hitabete düşer
vurdu deme yetmez bence kudurdu
eceli gelen it mabete işer
huşu ile vicdan bulur felahı
hak dinlerin hepten tektir ilahı
sadece duadır mümin silahı
aynı temşit pilav akşama pişer
hüsnüne vurulup malum yuşanın
dibinde durmuyor işte şişenin
arz-ı mevud emri ile moşenin
mülkü arayışa yola çıkmış er
seyre devam yine kan akmasına
havanın bol kebab et kokmasına
geri durma el at sen lokmasına
canların çekmesin bir yanın şişer
kişi kimi engel azimle yener
hayra girer kimki her bunu dener
güpe gündüz şöyle ellerde fener
insaniyet namı arasın beşer
avam düne kadar henüz çakaldı
kafasında sarık yüzü sakaldı
kurtuluş gelecek günlere kaldı
ümidin fidesi içimde yeşer
terennüm şiirde bendi andırır
belanın adına kader dendirir
tersine muhalif kendin kandırır
şüphesiz haktandır hayır ile şer
yaşama istersen benzer eşini
durman sizde açın kanal şeşini
çukurlara gömme için leşini
beşer yine kendi kendine eşer
yılanın başını ezme nasip et
daha küçük iken şimdi musibet
araya girmesin sonra husumet
namlusu süngüsü karnını deşer..
gece yıldızlar kayarken
tutulmalı içten dilek
düşün saksıya koyarken
bahçede yetişir çilek
hayli vitamin içerir
ağızda yer iken erir
çilek bol meyva verir
olur ise yeri sulak
başlamışsın cin toniğe
mağlup derlermiş yeniğe
ne gerek varki paniğe
geçirdiğin kabakulak
yaklaşan bir baytar gibi
buna şükür ya habibi
aradığın tür tabibi
akşa.ınan nerde bulak
soba borun zift akıtmaz
parfüm sıksan pek kokutmaz
çorabın yerini tutmaz
ayağa sarılan dolak
davranışın çok hatalı
müzik çalınır notalı
salata yerken çatalı
tutulmuyor solak solak
deliliğin ilk belirim
bazı geceler ulurum
senden başka yar bulurum
bakınma hiç salak salak
.....................
musluk zıvanasına contayı kodum
çeşmesi suyu katre kolay akılmaz
tabutu tahtasına gerekli odun
en soğuk kış günü bile yakılmaz
alt üstü tahtadır deyipte geçme
mümkünse ceviz al kayın çam seçme
komasın yolda sakın ucuza kaçma
ağaca beleşine çivi çakılmaz
tabutun kenarında olmalı sapı
kucaklamak zor çünkü büyüktür çapı
daima konulmalı aralık kapı
yapılan iyiliği başa kakılmaz
palandöken dağlarında yemeden dayak
öğrenmesi bu kadar güçmüdür kayak
yok imiş kefenin cebi saç gider ayak
bu yemsiz oltalara balık takılmaz
uzak dur mürekkebin kokusu siner
tavuklar akşa.ınan kümese iner
üzümleri parmağınan ezmede hüner
avuçlayıp tutmayınan suyu sıkılmaz
kaça çıkar bilirimisin testiye kalıp yağlama
bas tokatı kızına peşinen sonra ağlama
merkebi iyi yer gerekecek mutlak bağlama
temeli sağlam ise bina yıkılmaz
kaldırımda sesleri var bağrımda kordur
niye döşemiyormuşum pembe renk bordür
eleştirme kolay yapması zordur
yanıma yanaşarak kimse sokulmaz
tabuta sığmazmıdır aceba naaşı
ekmek doğra zenginleşir çorbası aşı
başlı başı sanat bence şiir uğraşı
ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz..
.......................
hak bölüşmedik adil değildi hem
biz kurak yer aldık el sulak aldı
bu senede kurtuluşumuz müphem
şüphesiz umut yeni yıla kaldı
baldırın açık değilse kim bakar
tabiatta sular aşağı akar
körpe kızları yazık kalıp bekar
erkeğin hası taze dula kaldı
sürmedi çoğu yer kodu hirke
kimi bala bandı kimisi sirke
variyetlisi sarındılar kürke
fakiri büründüğü çula kaldı
baba kanser ana şeker hastası
ziyarete gitti yoktu pastası
kan ağlıyor işsiz duvar ustası
elde bir sapı kırık mala kaldı
düğmeni utanma haydi sende çöz
sonrası nikahda kıyacağım söz
arama kiminin ocağında köz
yaş bürüdü gözleri dola kaldı
diş bulamadı imam naaşında
şimdi adam arama telaşında
biri kazılan şu kabri başında
ölüsü taşınacak sala kaldı
ah ulan feleğe olmuşuz şikar
pekmezin yerini tutarmı şekar
tüpünün gazıda bitmiş aşikar
pişmemiş aşa kaşık çala kaldı
dağılınca almadınsa pastanı
kış günü üşüme giyin fistanı
yazmaya bu fakir halkın destanı
şairim geçiniyor kula kaldı..
bu ara derede
yeniyılınızı kutlar
yolunuzda bol beyaz atlar
denizinizde yatlar
karanızda daireler katlar
yeşil çimenler otlar
sofranızda kızarmış butlar
hakiki karadeniz palamutlar
meyva tabağınızda elmalar armutlar
kahvaltınızda susamlı çıtır simitler
içinizde ümitler umutlar
havada parçasız bulutlar
bahçenizde erik kaysı dutlar
bacağınızda bulucinler kotlar
ayağınızda su geçirmez sağlam botlar
sanal alemde kırsanız dahi potlar
size yamuk yapmaz moderatörler motlar
aracınızda egzantrik ayarı yapılı rotlar
derslerinizde yıldızlı pekiyili notlar
telefonunuzda her daim açık hatlar
bayramlarınızda mantar tabancası çatapatlar
ve her daim içinizi şen tutar bazı hüzünlü mahur bazı şen şakrak edebiyatlar dilerim
siz zahmet etmeyin gözyaşımı ben yine kendi kendime silerim efendiler..
...............................................
yol
gerçek bir ölmezlik membaı varmış
ömür boyu bende onu aradım
içimi hakikat merakı sarmış
dinmeksizin bitmek bilmez inadım
kafdağı ardında düştüm izine
aşık olmuşcası peri kızına
erişmem gerekti rüzgar hızına
beklemeksizin bir ilahi adım
surette ayrıda sıfatta birdim
kimiyle araya çit duvar ördüm
aynalarda yine kendimde gördüm
iğrenilesi pis kirli suratım
alnımı çok vakit kodular terde
ışıklar sırlara çekerek perde
şükürki sözümün bittiği yerde
yardıma yetişti şiir sanatım
bağrımda yaralar açtılar gayet
geri kaldığında ardımda heyet
üstümden mermiler geçtiler teyet
ve yetim çocuklar kırdı kanadım
dolandım üst başım kanda kalancak
kızıla bulandı yoldaşım sancak
çaresiz bir başım nacizce ancak
dilim döndüğünce zulmü kınadım
yolumun sonunda tarifsiz hisler
durdum başta takke ayakta mesler
kulağıma geldi derinden sesler
kulum dedi bende seni sınadım..
........................
keçiyisaldımyazıya
durdu oğlağa kuzuya
bu gönüldeki sızıya
buyur etsin sefa gelsin
oğlağım yat şimdi uyu
sürü ister içme suyu
ağılın önüdür kuyu
buyur etsin sefa gelsin
kuyuya salınca kova
bozuldu aniden hava
yağmur yağacak galiba
buyur etsin sefa gelsin
yağmurla dökülen damla
hüzün verir efgar gamla
yukardan her gelen hamle
buyur etsin sefa gelsin
dökülen göğün kiridir
yağmurla toprak diridir
oğlak mevla takdiridir
buyur etsin sefa gelsin
yağmur biraz dinincesi
gelir gelin görümcesi
ağa kızımız incisi
buyur etsin sefa gelsin
incinin bohçası çıkın
diyor çoban gelde tıkın
akşam oldu vakit yakın
buyur etsin sefa gelsin
bana göstersede saygı
gıcık kız bu bizim duygu
inci yokken tutsa uyku
buyur etsin sefa gelsin
duygu dedi çoban hüsük
ablama takıldı yüzük
bu bağrıma saplı kazık
buyur etsin sefa gelsin
oğlağım gel emzireyim
sen sevin ben üzüleyim
istersem kan tüküreyim
buyur etsin sefa gelsin
........................
yavrulama dönemi idi bir kaç ay kadar önce
çünkü balıkların neslinin korunumu var
baksana şu güzelliğe öyle değilmi sence
gelmemek için insanın aklından zorumu var
eline dikkat et tehlikeli olacak aman
misinanı alıp onu iğnesine dolaman
neriman havalar.. mutedil dalgalı ılıman
havada sanki tropikal iklim durumu var
gölge ederdi.. üstümüze şemsiye serelim
sonra yağmur yağar ise çadırı gerelim
hadi nistersen şimdi bunları boşverelim
bu konularda meteoroloji yorumu var
neriman.. sen bekar ben bekar.. ne olur sonumuz
stresinden kilo aldık sığmaz olduk donumuz
doğru.. nerden icap etti bu değildi konumuz
bilmiyorum.. ama başka soracak sorumu var..
yüzgecin oradan öyle bir tutmalı sıp sıkı
adeta kavranmalı.. balık çıkarmasın gıkı
kulağın duymaz ise diğer çıngırağın tıkı
ne güne burdayız sevgilim yağni borumu var
tıkınır yemi yer olta uçtan sıvışır kaçar
bu balık milleti ne kadar hızlı sanki uçar
tutar olsan neriman sakın sanma kendini naçar
yakalarım kaçırmam turistik gezi turumu var
suyun akıntı yemlik hamuru yaymış olmalı
şu sıra vurmuyorlar balıklar doymuş olmalı
ben oltayı hazırlarken anam koymuş olmalı
şansa kadere görelim pilavmı kurumu var
sabah er yola çıktık açız yemeği yiyelim
gömleği sofra bezi yapalım sonra giyelim
az evvel ayna gibiydi şimdi ne diyelim
tuhaf şey bardakta parmak izi el kirimi var
eldiven kullanıp kaçındım temasından ete
hatta rafa koydumdu binince tirenin kuşete
iyi hatırlıyorum tertemiz sardım poşete
nayır nolamaz.. yoksa naramızda birimi var..
oturma kalkmayı bilir ne demezsin çok görgülü
onla alakası yok.. peki ama neyle ilgili..
benden daha yakışıklı kültürlü pek bilgili
ne bileyim fizik bilgini bir.. bir pier kürimi var
kaç senedir beraberiz arada yokmudur hukuk
devlet ancak bilir almak vergisi tahakkuk
bu tür sorunları edecek tetkik ile tahkik
mahkeme heyeti yargı kurulu jurimi var
senle dansederken gördüm düğün salonu
derlerki çok çabuk söner imiş şişkin balonu
gözleri andırarak adeta alen delonu
hani saçları nicelikce daha gürümü var
faili meçhul derler merminin bağrı delmesine
ramak kalmış demekki takacağı çelmesine
nasıl göz yumarsın buralara dek gelmesine
sorması ayıp olmasın yoksa yoksa sürümü var
bir yerde okumuştum unuttum sonu nasıldı
üzgünüm neriman birden sinirlerim kasıldı
pardon aşkım az evvel galiba balık asıldı
hayli kocaman ama acep daha irimi var
gidelim bizi doyurma bir yana kendileri doyuyorlar
adamı aptal yerine korken sağolsun güneş deriyi soyuyorlar
akşam bakardık inşallah iyi bir yerli dizi koyuyorlar
kimbilir maceramı.. yoksa çizgi filim tomla cerimi var....ah amaan aman yaar..:0((
.......................................
yalnız benim için bak yeşil yeşil..
kaza yaptı hissi verir bir fiil
basılan her frenin anisidir
almaz ise taksi kalır sersefil
parasızlık engeli manisidir
er revan olanı tez yolu alır
dayı yok içerde kapıda kalır
hastane bahçesi derinden gelir
çalınan bağlama kemanisidir
bulanmışca önlük beyaz unlara
doktor bulaşırmı şimdi kanlara
güvenlikte yardak çıkar bunlara
sanki firaunla hamanisidir
evel olur idi şu yeşil kartı
tedavi imkanı bulurdu martı
biraz karşılardı girmenin şartı
şimdi oda kalkmış fermanisidir
der hamile karna gitte şiş vur
adı üstü bakan bakması meşhur
bakmada bakanım çözüme başvur
bulmalı vatandaş dermanisidir
istismarcı yüzsüz doldurmuş arşı
mazide yazmışta çıkmıştım karşı
istisnalar bozmaz okunan marşı
vicdanen yok ateş duman isidir
cingan arkadaşım olurdu şakir
hayatta kimseyi görmedim hakir
yerine göre bu ben enel fakir
insan severidir humanisidir
fakir panım atıp giyme taçların
merhemi yok ise yoksul açların
varsın böyle kalsın dökük saçların
hafif sarımsıdır samanisidir..
Kayıt Tarihi : 27.1.2009 19:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!