Yorgun parmaklarım titriyor ürkeklikten mi yoksa sahtemi
Alışı olmadı mütevazı kaldı her zaman vermekle yükümlüydü
Arsız değil sakindi her daim sessizdi birazda titrekti
Dokunuşu şifaydı sanki yaratanın bir hikmetiydi sanki
Sırtlanırken yine parmaklarım dokunuyor yarına
Dünü dünde bırakırken biraz ezik biraz sinir sıkışması
Biraz damar tıkanıklığı biraz soluksuz kalış vardı
Merhemdi tenimin tuzlu suyu devaydı sanki tuz basar gibi
Ölçümü mümkün müdür sevgi kilogramını tartılır tartışılır mı?
Hedef yapılır mı sevgisiz yürüklere yâda yüreksizlere yürek
Teslim alınışı vardır tutuklanışı kelepçelenişi vardı ellerimin
Korkusuzca namert değil asaletliydi her daim mülayimiydi
Savurganlık yoktu ruhunda benliği hep sert ithamsız yargısızdı
Sever gibiydi kendinden önceki birilerini özlemlerini
Tutuşan ellerden ziyade tutuşan çalılar gibiydi yükseldikçe büyüyen
Harlı dünyanın sessiz aleviydi ellerimin sıcaklığı titreyişi
Kalıplaşmış yüreklere inat hep yumuşak tazeliğini koruyandır
Asılı kalsa da idam sehpalarında yinede tebessümünü gizler gibi
İsyan saydırmaktan korkar gibi sessizce gülümser ölümü beklerim
Yüreğinin titreyişi değil ellerine yansıyan sadece öfkelen mi önlemidir…
13.01.2012 15:15:57
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.