Yine alabildiğine inceldi, koptu kopacak hayat.
Ağaçlar yapraklarını çoktan döktü
fakat güneş direniyor yine de kışa.
Son varlıksın hafızamdan silenecek.
böyle havalar getirdi seni bana,
böyle havalarda adımladım sokakları
içimde aşkın tarif edilmez coşkusu...
Ben, ilk'lerindeyim senin, evet. İlkler unutulmaz derler.
Ama ilk'ler daha sonrakilerin varlığına koşturmaz mı her zaman.
Sen, sonumsun benim.
Sonsuzluğa yol almış,
son otobüsün, son bileti.
Yoktur sonların bir sonrası
bir duanın sonundaki 'Amin' gibi sarar bütün duayı. Öyle kutsal...
ve sonları unutturacak başka bir diğer yoktur.
Son duayı okurken bile, yine aynıdır heceleyerek okuduğumuz 'Amin'
ellerinin merhametiyle uysallaşan ellerimi, sürerken yüzüme...
Bana armağan bıraktığın saçların, ne yöne baksam.
Parıldayan gözlerine benziyor, göz kırpıyorlar bana.
Avunuyorum onlarla.
Yastığımda kokun,
kalsın öylece
çekilecek gibi değil geceler...
Papatyaların,
gittiğin yöne doğru döndü yüzünü
solmadılar hayır ama küstüler sanırım bana...
Salkım söğütler eğiliyor önünde
tertemiz yüreğin, sevecenliğin, gülüşünün önünde...
Sitemler et şimdi bana, nice gözyaşlarına engel olamadım diye.
Oysa her damlası kezzap gibi düşüyordu avuçlarıma,
yürüyordu damarlarımdan, bütün bedenime.
Düşünemiyor, konuşamıyordum.
Dudağımda bir yara, son öpüşünden kalan
yokluğunu hatırlatır gibi, sızlıyor hergün.
Yeminler etmiş, dönüşünle yok olur ancak...
Dilime dolanmış bir ezgi gibisin, sonsuz nakarat.
Soluksuz kalıyorum her hecesinde.
Öylece kal orda, bitme ne olur...
Gitmeliyim diyorsun! ! !
Gücüm yetmez savrulmuş anılarını toplamaya.
Söyle sevgili,
savrulmam değil midir?
beni sana getiren.
Bir gülüşün için, yüzyıllarca savrulmaya hazırım oysa...
Gitme ne olur.
Bırakma beni savrulmuş anılarımla.
Yine yağsın yağmurumuz.
Bu hayat,
ya seninle
yada
yitik bir sözcük.
Kayıt Tarihi : 17.1.2007 17:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)