Siz hiç
Ankara kalesine çıktınız mı?
Hani Arnavut kaldırımlı,
Daracık sokakları vardır
Sokaklarda dalgın dalgın yürürken
O eski evler üzerinize üzerinize gelir
Ben hayatımı, aşk, sevgi girdabımı
Hep bu sokaklara benzetirim.
Hayatım geçti geçecek,
Aşk sokağında biri;
Üzerime ha devrildi, ha devrilecek
Diye düşünürken
Demezler mi? Adama
Sende geçecek hayat mı? Kalmış
Demezler mi? Adama
Sende gezinecek sokak mı? Kalmış
Azı dişlerin dökülmüş,
Belin ikiye bükülmüş.
Ama ben daha büyüyemedim,
Akıl yaşımla on sekizime giremedim
Pencerelerden sallanan ellere
Köşelerden bakan korkak gözlere
Hasret yüreğim
Oyuna doymamış bir çocuk gibi
Sevgiye hasret bu yüreğim.
Sonbaharda dökülen yapraklar üzerinde
El ele,
Hasret yüreğim, hışır hışır yürümeye…
Paçalarımızı sıvayıp,
Baharda akan derelere
El ele,
Beraber girmeye hasret bu yüreğim.
Hasret bu yüreğim,
Beraber,
Gül bahçesinde bülbüllerin sesini dinlemeye,
Beraber baktığımız papatya fallarına
Hasret yüreğim, seviyor sevmiyor demeye…
Eski sokaklar, eski evler,
Gelmeyin üzerime,
Ben bir garip yolcuyum,
Hayatta kendimce
Yuvarlanıp gidiyorum…
İstersen boş bırak ellerimi
Deymesin ellerime başka el,
İstersen boş bırak yüreğimi
Girmesin yüreğime başka sevgi,
Senden sonra boş kalsın, istemem,
Ellerim ve yüreğim…
Hayatın Bir Garip Yolcusu…
Ocak 2007 Ankara
Kayıt Tarihi : 10.1.2007 16:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İstersen boş bırak yüreğimi
Girmesin yüreğime başka sevgi,
Senden sonra boş kalsın, istemem,
Ellerim ve yüreğim
Çok anlamlı bir çalışma okudum
yürekten tebrik eerim
selamlarımla
TÜM YORUMLAR (1)