Kalabalıklar İstanbul da yalnızlık
İstanbul,
Avucumun içinde kalabalık.
Ellerim kadar hayal,
Adsızlık.
Genç kızın esmer ellerinde pervasızlık,
İstanbul serseri,
İstanbul vurgun,
İstanbul anlık…
Kaoslar mı?
Avuçlarımda suskunluk...
Cumbasında oturur, boyasızlık giymiş eski evin
Ömrü eteğine dökülmüş, eski bir kadın.
Yüzü,
Yüzyıllık eskimişlik.
Gergefine, işlenir yaşı geçmişliği.
El oyası mendilleri işlenir, bahar tadında düşleri.
Yüzümün gergefine işlenen nedir?
Mum kokuludur ruhum.
Sabırsızlığa seyreden, alasız bir figür oldum.
Kendine şaşkın, kendine kör,
Kendine uykularda akar,
Çocuk kalan yüzüm.
Geçmişin sinemalarıydı, gençliğim…
Korkak, yüzüm aynalardan
Sırların üstüne oturan çizgiler benim.
Gülüşümün kenarına oturmuş ta gitmez,
Gitmez, bitemediğim hüzün.
Bilincim yorgun.
Gizini sürmekten, alt bilincimin
Mavi düşünceler kar altında büyür,
Sanma ömrüm.
Ellerim bu yüzden üşür,
Bu yüzden ellerim,
İstanbul kadar ateşe sürgün…
İstanbul mu bana benzer,
Ben mi İstanbul bezenirim?
Ruhumun gergefinde
Bitiverir hayallerim.
İstanbul” un avuçları kalabalık
Benim, ellerim de büyür yalnızlık…
Kayıt Tarihi : 20.2.2008 22:34:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Saadet Ünal](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/02/20/ellerim-ve-istanbul.jpg)
Ömrü eteğine dökülmüş, eski bir kadın.
Yüzü,
Yüzyıllık eskimişlik.
Gergefine, işlenir yaşı geçmişliği.
El oyası mendilleri işlenir, bahar tadında düşleri.
TÜM YORUMLAR (1)