Ellerim mosmor
Damarlarından geçen ilacın peşinde hala
Yakalama derdinde
Canını yakan her şeyin yakasına yapışıp hesap soracak kadar sinirli ellerim
Sinirli mor renginde, biraz aç, susuz, kuru biraz ellerimin dudakları
Biraz susmuş, susamış, yalnız
Yılların susamışlığı var derinin üzerindeki tabakada
Gergin derisi, sinirli
Yapamadığı şeyler için sabırsız
Ve yalnız, ellerim hep yalnız
İçini gösteren şeffaf bir türkü ellerim
Parmaklarındaki şekilden okuyabilirsiniz düşündüklerini
Ve düşünemediklerini anlarsınız morluğundan
Tanırsınız ellerimi
Ellerim en çok ellerinin sıcaklığından yoksun
Sinirli, mor
Bazen haberi olmadan üşüyor
Bazen bu üşüme ikisine de bulaşıyor
Sıtma tutuyor ellerimin sırtını
Üşümek az geliyor, titremek varken
Yeterli olur mu donmak için titremek
Yoksa bir mor rengi mi açıklar her şeyi
Ellerimin katilini mesela
Diyemediklerini, yapamadıklarını açıklar mı mor rengi
Ellerimin moru
Herhangi bir imitasyonun varlığı bile kapatacak gibi görünmüyor
Belirgin bir renk üzerinde elbise gibi
Mor rengi bana sevdirmeye çalışan ellerim, sevimli
Sevilirken daha bir sevimli, sıcak
Sevilmedikçe yalnız ve dokunmadıkça sevimsiz
Ellerim hiçbir ele değmemiş kadar soğuk gittiğinden beri
Gelsen sevinç
Gelirsen sıcaklık, gelirsen soba düşleri
Sabahların bitmez güneşli günleri
Avuçların bayram yeri
Beklerken ilk günkü kadar sabırsız ellerim
Ellerinin karşısında ilk günkü kadar şaşırmış ve heyecanlı
Bir çift güvercin ellerim tüm morluklarıyla
Ellerim gecenin ortasında ortada kalmış gibi yalnız
Bayram yeri yangın yeri şimdi
Tüm yangınların içinde buz gibi ellerim
Gece mor
Ellerim daha mor
Hiçbir eyleme gidemeyecek kadar yorgun ellerim
Uslu iki çocuk
Takati kalmamış düşlerinin
Üzerindeki mor elbiseden haberi yok
Hesap sormayı çoktan unutmuş
Ellerim unutkan
El değmemiş gibi ellerim
(İki Mayıs İki Bin On Üç 13 00)
Nevin AkbulutKayıt Tarihi : 2.5.2013 13:10:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)