Gün görmüş adamdı. Şu anda içinde bulunduğu duruma bakıyor da, eski günleri anımsadıkça kahroluyordu çöp ayıklayıcısı. Sokaklardaki çöp konteynerlerinden ekmeğini çıkartacak adamıydı o?
Elindeki şişi çöplerin arasında isteksiz isteksiz gezindirdi.
Gözüne bir şey ilişti. O şeyi “alsam mı, almasam mı” diye duraksadı. Tam almaktan vazgeçiyordu ki, almaya karar verdi.
Şişi sapladı, kendine doğru çekti, yine isteksiz isteksiz açtı poşeti. İçinden bir dolu salam çıktı. Salamlara dikkatle baktı. Bozulmuş değillerdi. Pırıl pırıldı hepsi. İnsanlar böyle bozulmamış yiyecekleri niçin atarlardı ki? ..
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla