Öfke mi, kin mi, nefret mi bilinmez.
Anaların yüzü, hiç mi hiç gülmez.
Acı anıları, takvimler silmez.
Canlara uzanan, eller kırılsın.
Daha ermeden, toprağa düştü.
Ağladım ardından, gözlerim şişti.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Teşekkürler .........Teşekkürler .......Teşekkürler...
Nur ol bacım nur ol...........saygılar
Harika bir çalışma sizi kutlar saygılarımı sunarım Bu güzel şiire benden tam puan
Yürüyün analar,düğünümüz var.
Düşmana edelim, bu dünyayı dar.
Acına umudu, melhem yap da sar.
Canlara uzanan, eller kırılsın.
Hay gönlünüze yüreğinize sağlık Neriman Hanım.
Türk anasının yüreği işte böyle çağlar.
sağolun.
tebrik ediyorum.
Selamlarımı gönderiyorum.
katylmamak mümkün mü size?
Yürüyün analar,düğünümüz var.
Düşmana edelim, bu dünyayı dar.
Acına umudu, melhem yap da sar.
Canlara uzanan, eller kırılsın.
Okundukca anlamlı güçlü büyük yüreğinden dökülen damlaları kutlarım
O eller kırılacak....
Neriman ablamın kaleminden ortak kederlerimize üzerine damlayan duygulu mısralar. Öyle ki satırlara ah'ı sitemi yansırken özlemi ve sevdasını da açık yazmış. Özellikle şiirin son kıtasında daha bariz ortaya çıkan şu mısra ki: Yürüyün analar,düğünümüz var ,insanımızın birlik ve bağımsızlık anlayışının, ulus ve millet olma bilincinin simgesi olmuş..
Akıcı uslubu oturaklı manası ile harikulade bir şiirle çıkmış karşımıza Neriman Abla..
Yürekten kutluyor sevgilerimi sunuyorum...
Mustafa Çelebi ÇETİNKAYA
Tebrik ederim anne olmanin icgudusu yazdirmis guzel siir
Akrep sıkışınca, kendin sokarmış.
Bu işte yabanın, parmağı varmış.
Düşmanla dost(!) meğer aynıymış.
Canlara uzanan, eller kırılsın.
-------------
Dün bir gazetede silah tüccarı zaharoff'u okudum. Bu kişi, Çanakkale savaşında bile İngiliz denizaltılarını Osmanlı'ya pazarlayan kişi. En büyük özelliği ise silah sattığı ülkelere hastaneler açarak göz boyamak. Bugün de Amerika dost görünüşü altında Türkiye'ye yaptığı kötülüklerin haddi hesabı yok. Güzel şiirimizden dolayı kutlarım.Saygılarımla.
Akrep sıkışınca, kendin sokarmış.
Bu işte yabanın, parmağı varmış.
Düşmanla dost(!) meğer aynıymış.
Canlara uzanan, eller kırılsın.
yüreğiniz daim olsun...
kırılacaktır merak etmeyin...
bize kalkan eller mutlaka kırılır...
saygılarımla kutlarım...
BİRİLERİ GENİŞÇE BİR COĞRAFYADA KENDİ KATLİAM EDİLİŞLERİNİN ZEMİNİNİ HAZIRLIYORLAR.
AMERİKA VE BATI BİR İNSANI VEYA TOPLULUĞU KULLANIR. MİYADI DOLUNCA BİR TARAFA FIRLATIR.
ONDAN SONRA NE OLUR ?
YAŞARSAK GÖRECEĞİZ.
NERİMAN KARDEŞİMİN İNSANLIK VE MEMLEKET SEVGİSİ YÜKLÜ YÜREĞİNİ KUTLUYORUM.
SELAM VE DUA İLE.
Bu şiir ile ilgili 48 tane yorum bulunmakta