ELLEMEYİN BENİ BUGÜN! (Düz Yazı)

Naime Erlaçin
955

ŞİİR


43

TAKİPÇİ

ELLEMEYİN BENİ BUGÜN! (Düz Yazı)

Şiir severlerin hoşgörüsüne sığınarak bugün kendimi düzyazı ile ifade etmek istiyorum. Canım yanmış, kalbim kırık ve gerçekten çok üzgünüm. 'Düş Dünyası'ndaki bulutlardan yeryüzüne inme vaktidir bugün....

Türkiye'me bakıyorum bir tepeden. Ve gördüğüm manzara beni sadece mutsuz kılıyor. Bir yerde hata yapmak doğal ve insancadır aslında. Ancak hatalar üstüste gelirse, 'neler oluyor? ' diye de sorarlar adama. Popülasyonun %75'inin beklentiler içinde hayata sarılmış; 30 yaş sınırı altındaki gençlerden oluştuğu bir ülkede neden sürekli hayal kırıklığı ve umutsuzluk veriliyor bu insanlara?

Sağlık ve eğitim hizmetlerinde nitelik ve niceliksel açıdan sınıfta kaldığımız apaçık gözleniyor. AB'ye uyum yasaları çerçevesinde, hukuk sisteminde zaten doğru dürüst oturmamış olan taşları tümden yerinden oynatmışız. Ekonomik çalkantı ve krizlerden; iç-dış borç sarmalından; yeterince üretememek, ürettiğini tüketememekden; dengeleri giderek daha da hızla bozan adaletsiz gelir dağılımından; hantal bürokrasi tarafından yaratılan hizmet sorunlarından; hamaset söylemleri ile ülke yönetmeyi hayal eden anlayışlardan ve sonuçta namerde muhtaç olmaktan başını alamıyor Türkiye'm....

Olumsuzluklar üstüste geliyor. Yıllardır milli davamız diyerek bağrımıza bastığımız ama yanlış politikalar sonucunda ne ona ne de kendimize pek yarar sağlayamadığımız Kıbrıs, ne yazık ki diplomatik beceriksizlikler yüzünden elimizden kayıp gidiyor. Avrupa Birliği kapıları yüzümüze kapanıyor. Dış siyaset deneyimsizlikleri sayesinde Kuzey Irak'da edinilmiş hak ve pozisyonlarımızı yitiriyor ve hepsinden önemlisi, yepyeni bir dünya kurulurken 'masa'dan dışlanmakla kalmayıp düpedüz aşağılanıyoruz da. Bir milyar dolar için boynumuza yular takmaya çalışıyorlar artık! Öyle bir noktaya geliyoruz ki, oldukça geniş bir coğrafyada yedi düvele dağılmış ve her türlü zorluğa rağmen Türklük'le bağlantısını yüzyıllardır canlı tutma gayreti içinde olan; birkaç milyarı bulan sayılarıyla Türkçe konuşan Türk veya kendisini Türk addeden nüfusun da umutları bizimle birlikte dağılıp yok oluyor. Peki sonuç nedir? Yalnızca bedeller, bedeller ve yine bedeller....Kısaca kötü yönetiliyor, hemen her alanda verimsiz çalışıyor ve nihayetinde kocaman faturalar ödüyoruz. Oyun dışında kalıp sürekli cezalandırılmanın bedellerini ödüyoruz. O da yetmiyor, şu sıralar geçim kavgasına düşmüş olan gençlerin çocuklarına ve torunlarına geliyor sıra.

YAZIKTIR! ... Yazık oluyor, ülkeme ve insanıma!

Sözlerimin hiç bir ideolojik çerçevede algılanmasını arzulamadığım gibi konuyu yalnızca bir tür aydın sorumluluğu içinde değerlendirmediğimi de bilmenizi isterim. Böylesi bir yaklaşım, bir anlamda görevleri basite indirgemek ve hatta işin kolayına kaçmak olurdu. Sorunları kavrama ve çözüm arayışlarının her şeyden önce ayırım yapmaksızın hepimizin insani görevi olduğunu düşünüyorum. Zengin doğal kaynaklara sahip; akıllara durgunluk verecek çeşitlilikte tarihsel bir birikim üzerinde kurulu; geçen yüzyılda dünyaya ender gelmiş bir büyük lider tarafından yapılanıp çatılanmış; üretimi kökünden kucaklayıp zirvelere taşıma beceri ve kapasitesiyle koşarak, gümbür gümbür gelen bu çok genç nüfuslu ülke için her bir bireyin 'ben ne yapabilirim? ' diye sorması gerektiğine inanıyorum....

Küçülmek, dışlanmak ve içe kapanmak olmamalı bizim kaderimiz!

İçimdeki sanatçı bugünlük sustu arkadaşlar. Bambaşka bir kimlikle, yıllardır hamurumu karıp beni ben yapmış olan Türkiye adına acı çeken İNSAN olarak konuşuyorum şimdi. Üzgünüm dostlar, kederliyim.

Ellemeyin beni bugün, ne olur!

(17 Nisan 2003)

Naime Erlaçin
Kayıt Tarihi : 17.4.2003 12:58:00
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Muammer Çelik
    Muammer Çelik

    Size katilmamak mümkün degil. cok seyler söyleyebilirdim, ama söylemek istemiyorum. Agziniza, elinize ve kalamenize saglik.

    Cevap Yaz
  • Tülin Şen Altınlı
    Tülin Şen Altınlı

    Benim aklımın almadığı nedir biliyor musunuz? Biz bunları görebilir ve içimiz yanarken; bizi yönetmekle GÖREVLENDİRDİKLERİMİZ!!! nasıl oluyor da hâlâ şahsiyetsiz politikalar yapabiliyorlar!.. Nasıl olup da hâlâ ve gözümüzün içine baka baka........ OOOOOOOOOOOOOOOOOFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFF!!!
    Genellikle bir gül bırakırım ben okuduğum sayfalara... Ama güllerim açmıyor bugün.. 'Ellemeyin beni bugün' diyorsunuz ya... Ben sarılıyoum size teşekkürle!.. Yüreğimden ve düşüncelerimden, bir an olsun eksik olmayan ama karamsar olmamak adına bir türlü dillendiremediklerimi dillendirdiğiniz için... TÜRKİYELİ ve ATATÜRK'ü hamâsi sözlerin ötesinde algılamayı görev edinmiş BİR TÜRK olarak... Bugün, resminde bile olsa gözlerine bakamıyorum O'nun.. Her bakışımda hesap sorar gibi deliyor bakışları gözlerimi.. YÜZÜM YOK!.. UTANIYORUM!..

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Naime Erlaçin