Günlerden pazar, saat sabahın beşi,
Uyandım, dışarıdan sesler geliyor,
Hâlâ kulağımda ev sahibinin inleyişi,
Dedi: Koş gel, Eliyope ölüyor.
Önce anlamadım bu işi.
Bir haykırış koptu odasından,
Koşar adım girdim içeri,
O an durdu sanki zaman,
Baktım, kızıl kanlar kaplamış yeri,
Dedim: Öldü mü böyle ölmeli insan.
Bileğinde kırmızı halka, yerde bir jilet,
Eliyope gülümseyerek gözlerime bakıyordu,
Tüm bedenini sararken ölüm denen illet,
Gözyaşları ellerime akıyordu,
Dedi: Ne olur beni affet.
İçine doğru çökerken solgun yanakları,
Söylediği son kelime oldu adım,
Son bir öpücük için aralandı dudakları,
Ben kendim ölsem bu kadar korkmazdım,
Kırık tebeşirler gibi döküldü parmakları.
Kimse bilmez o hâlâ odasında uyur,
Akan kanı dinsin diye vuran güneşte,
Kanlar içinde çırılçıplak soyunur,
Her pazar sabahı saat beşte,
Eliyope’nin feryadı duyulur.
(Hercaî)
Mustafa BayarKayıt Tarihi : 26.2.2011 04:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!