Aliyi sevmeyen alevi, alevi olamaz
Kimseyi yanıltmasın, eliyle poz verdiği saz
Cebi doldurmak için, yalandan okuyor duaz
Takiye yapar, iki yüzlü nankör hilebaz..
Hayber kalesi fatihine, çatıyor güya
Meğerse yıllardır yaptığı, herşeyi riya
Sevgilimsin , kim olduğunu düşünmeye vaktin yok,yapacak
işleri düşünmekten
Kalabalığın içinde kalabalıktan biri
Gecenin içinde bir yıldız, yitip gitmiş çocukluk gibi
Sevgilimsin,ak dişlerini öpüyorum, aralarında bir mısra gizli
Dün geceki tamamlanmamış sevişmeden
Devamını Oku
işleri düşünmekten
Kalabalığın içinde kalabalıktan biri
Gecenin içinde bir yıldız, yitip gitmiş çocukluk gibi
Sevgilimsin,ak dişlerini öpüyorum, aralarında bir mısra gizli
Dün geceki tamamlanmamış sevişmeden
"Alevi" demek, Ali'den olan, Ali -r.a-'yı seven ve onun izinden giden demektir. Ali -r.a.- Muhammed -s.a.v.-'in hem kuzeni hem damadı hem de onun izini harfiyen takip etmeye çalışan 120 000 sahabiden birisiydi. Onun içindir ki, kim Muhammed -s.a.v- izinden gidip onun getirdiği son hak kitaba harfiyen tabi olmaya gayret ediyorsa, o kişi gerçek bir Muhammedi ve gerçek bir alevidir. Bu tarifin dışında kalan tarifler asla doğru değildir. Biz hamdolsun ki, Hem Muhammed -a.s-'mı hem Ali- r.a-'hı hem de diğer müstakim ve muttaki ashabı aynı şekilde severiz ve de aralarında hiç bir ayırım yapmayız.
"Üçler, yediler, kırklar, yüz yüzler" mevzusu kitabi gerçeklere dayanamayan, yani muhkem ayete ve sahih hadise istinat etmeyen uydurma rivayetlerde geçen şeylerdir ve gerçekle uzaktan yakından hiç bir alakası yoktur.
Hayırlı çalışmalar.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta