Aliyi sevmeyen alevi, alevi olamaz
Kimseyi yanıltmasın, eliyle poz verdiği saz
Cebi doldurmak için, yalandan okuyor duaz
Takiye yapar, iki yüzlü nankör hilebaz..
Hayber kalesi fatihine, çatıyor güya
Meğerse yıllardır yaptığı, herşeyi riya
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
"Alevi" demek, Ali'den olan, Ali -r.a-'yı seven ve onun izinden giden demektir. Ali -r.a.- Muhammed -s.a.v.-'in hem kuzeni hem damadı hem de onun izini harfiyen takip etmeye çalışan 120 000 sahabiden birisiydi. Onun içindir ki, kim Muhammed -s.a.v- izinden gidip onun getirdiği son hak kitaba harfiyen tabi olmaya gayret ediyorsa, o kişi gerçek bir Muhammedi ve gerçek bir alevidir. Bu tarifin dışında kalan tarifler asla doğru değildir. Biz hamdolsun ki, Hem Muhammed -a.s-'mı hem Ali- r.a-'hı hem de diğer müstakim ve muttaki ashabı aynı şekilde severiz ve de aralarında hiç bir ayırım yapmayız.
"Üçler, yediler, kırklar, yüz yüzler" mevzusu kitabi gerçeklere dayanamayan, yani muhkem ayete ve sahih hadise istinat etmeyen uydurma rivayetlerde geçen şeylerdir ve gerçekle uzaktan yakından hiç bir alakası yoktur.
Hayırlı çalışmalar.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta