Ey gönül etme eyleme, gel benden kaçma
Ne olur ne olur, o ellerini bırak ellerime
Kan ağlayan yaralı yüreğimle
Muhabbetine çok muhtacım
Özlem nidalarıyla
Tekrar haykırıyorum sana
Dön artık dön gel bana, hasretin dokunuyor içime
Sevgisi ruhumda, içimde çağıl-çağıl çağlayan
Bazen güle, nergise, çiğdeme, papatyaya
Bazen sessizliğe, çaresizliğe
Bazen göçebe kuşlara
Hep soruyorum seni
Ben hasretim
O gözlerine
Yokluğun
Bende büyük acı
Ne olur dön gel, ne olur gel
Yıkılmasın kurduğum hayallerim
Buluşsun bizim ellerimiz, dudaklarımız, gözlerimiz
Vallah-billâh bende yalan yok, sabrımda kalmadı
Ey sevdiceğim bil ki vuslat içinde
Beni kahreden
Yok eden
Bana
Ölümden beter olan
Şu ayrılık
Hiç hoşuma gitmiyor
Haberin olsun diye
Bir kez daha söylüyorum
Gözyaşlarım
Çığlığım
Fizan’a kadar ulaştı
Gamım, kederim bitmiyor
Üzülmekten gülmeyi çoktan unuttum
Hep hazin-hazin ağlamaktan başka bir şey bilmiyorum
Güzel yüzü daima yıldızlar gibi, güneş gibi ışıldayan
Ay gibi, meşale gibi parıldayan, ayna gibi yansıyan
Aşkın efsunudur bana boyun eğdiren
Gönül sevdasıdır diz çöktüren
Şu yanan yüreğimde
Şu titreyen içimde
Hep sen varsın
Her yazdığında
Kalemim hep seni anımsıyor
Her şiirimde sana ait birçok bent, birçok da nazım var
Gözümü yumsam o siluetin, o bakışın aklımda geçiyor
Eğer kendimi de bıraksam, gözyaşlarım coşuyor
Kalır mıyım, göçer miyim?
Gayrı bilmem
Özlemin
İçim de çoğalıyor
Gel artık gel gülsün yüzüm
Uzat bana o ellerini uzat yeniden
Elinde bir tas zehir olsa bile, inan onu içmeye razıyım
26.02.2017
İstanbul
Kayıt Tarihi : 26.2.2017 23:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!