ELİM YARE DEĞDİĞİNDE
Yaşadığını düşünürsün
Elinin yare değdiği yerde
Kor olur gelir
Kızarır utanırsın
Sonra umutlanırsın günler boyu
Maviye çalan tatlı sözcüklerde…
Kabarık geldiğinde faturalar
Hayıflanmaz ‘an’ı düşünürsün
İşte o el ele verdiğin
Teninde tuzu
Tuzunda tadı bulduğun yer
Sonra
Ekmek gibi,sevda gibi
Vazgeçemediklerin gelir usuna…
Bir bardak suda
Bir karanfilin kokusunda
Su gibi dersin
Kızım gibi
Sevdam gibi
Ömrüm gibi
Yani benim gibi…
Ben mi?
Ne desem
Ne söylesem
Ustam karşımda bana bakıp
Hain hain gülüyor
Belki de kızıyor ne bileyim
Gözlerde düşlerde gönüllerde
Al kırmızı mı desem
Ak beyazlık mı
Yoksa modası geçti mi desem
Al işte
Olabildiğince ben..
Söylemedim mi ben size
N’olur bulutları o kadar
O kadar özgür bırakmayın diye
İşte elimin değdiği yerde
Hisli hisli ağlıyor gene
Kızmaya görsün
Deli boran oluyor pervasız
Bilmezsiniz siz onu
Güneşleri yıkar
Çıkarır aydınlık sabahlara
Siz hala uyursunuz
Lütfen uyanır mısınız?
Elim yare değiyor yine
İnatçı gecelerde
Bulanık ırmaklara akıyorum
İçli türküler söylüyorum
Anıtlar dikiyorum inadına
Yoksulluklara
Yaşanmamış sevdalara dair
Asla korkmuyorum artık
Kendimle ve yaşamla
Yüzyüze gelmekten
Oy sevgili
Ben ki çoktandır kırmışım
Bana ait zincirleri
Uğraşmasın sakın kimseler
Çözemezler çözemezler
O nedenledir ki
Ben yanmaya hazırım
Kendi alemimde
Kül olmadan darmadağın
Hala yaşamayı düşünüyorum
Yaşayamadıklarımın inadına
Ama yalnız yaşamak için değil
Gönlümce yaşayabilmek için
Ve usta Cemal Süreyya’ca
‘Yoksuluz gecelerimiz çok kısa
Dörtnala sevişmek lazım’
Daha çok hata yapmak
Daha çok kuzurlu olmak
Daha çok neşeli olmak lazım
Daha çok risk almak lazım
Ve çok almak için
Daha çok vermek lazım
Sorarım size
Nasıl olur da bir sinek
Bizi umursamadan
Güneşi sahiplenir
Bu gün neşeliyim ey sinek
Kavganın zamanı değil
Hadi izin verdim git
Siz
Karanlığın bir solukta sallandığı
Aydınlığın ürktüğü ve duraksadığı
Belirsiz ve gebe saatlerde
Nasıl sevişilir söyler misiniz
Ve sen ey sevgili
Bir yıldız gibi nasıl olur da
Bir görünüp
Bir gidersin ?
Demedik mi hani
Ekmekten çok da
Yeni dünyalar bulmak
Şaşırılası yaşamlarla karşılaşmak
Ve hiçbir boyunduruğa
Uymayan boyunlara
Sımsıkı
Sevda dolu sarılmak yok muydu?
Ey sevgili
Sen bilir misin
Bozkırın üzerine
Kül rengi gökyüzünün
Abandığı yağmurlu saatlerde
Ve o sonbahar gecelerinde
Küçücük bir ateş
Nasıl sürüp giderse
İçli duygular da bir gün olur
Öyle gider
N’olur sevgili
Gitmesine izin verme
Madem ki öyle
N’olursunuz
Yol verin
Bilgem olun
Ustam olun
Anlatın bana
Kırk yıldan fazla da olsa
Razıyım
Kulunuz olmaya…
Eylül 2002
Yusuf Işık 3
Kayıt Tarihi : 6.7.2017 10:47:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Yusuf Işık 3](https://www.antoloji.com/i/siir/2017/07/06/elim-yare-degdiginde.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!