Her uzattığımda güle elimi
Dikene nedense daim rastlarım
Dururken aydınlık, senmişsin gibi
Bulur karanlığa elim sallarım.
Çökmüş ya ruhuma, hicran acısı
Mutluluk haramdır, gece yarısı
En ücra köşede bir alkarısı(*)
Bulur karanlığa elim sallarım.
İstenmedik bir dost bu köz yürekte
Kovulsa da gitmez, duman tütmekte
Hüznün yeter artık unut desek de
Bulur karanlığa elim sallarım.
Beynimle yüreğim ayrı düşünür
İnce bir damla yaş yüzde sürünür
Bana her ayrılık güzel görünür
Bulur karanlığa elim sallarım.
Bu sevda içimde tuzdan bir deniz
Kaç yılda birikti, ah bir bilseniz
Ayrılık şarabın siz de içseniz
Bulur karanlığa elim sallarım.
Garibim mutluluk bana çok uzak
Gezsem de rüyamı her yanda tuzak
Mutluluğu n’olur bir kez yaşasak
Bulur karanlığa elim sallarım.
Şiirin Kayıt Tarihi 05.06.2007 01:30:00
Turgut UzduKayıt Tarihi : 2.9.2008 21:51:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Doğu Anadoluda, geceleri atların bulunduğu ahırlara girerek, atların yelelerini ördüğüne, sabaha kadar atlara binerek onları ter kan içinde bıraktığına inanılan bir cine verilen isimdir. İlginç tarafı, memlekette akşam arkadaşların ahırın kapısını kilitlemeden önce atları kontrol etmiş, yelelerinin örük olmadığını görmüştük. Sabah açtığımızda yeleler örülmüştü.
![Turgut Uzdu](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/09/02/elim-sallarim.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!