Bu sabah elimde yine yine bir edebiyat dergisi var.
Ki oku oku bitmez bir hazine...
Bu sabah okuduğun ilk şiir Didem Madak dizeleriydi..
Şiir epeyce uzun.Ama yüreğime dokunan, hani vardır ya okuduğun şiirde, en çok kendini bulduğun mısralar...
İşte bu uzun şiirde kalbimi titreten bölümü paylaşmak istedim.
*Dilinin dönmediği duaları sayıklıyor
Zeyniler Köyünde Çalıkuşu şimdi zaman***
(.. )
Geçmişim: /Romantik radyo dinleyen o eski arkadaşım
Limon ağaçlarından bahsetmek istiyorum son bir kez daha
(.. )
_____Didem Madak
Çalıkuşu Feride, Zeyniler Köyü, Munise.. Benim geleceğimi çizen, *öğretmen olmam gerek* dedirten , güzel kahramanlarım.
O köyün mezarlığa bakan odası çok ürkütmüştü beni. Gaz lambasıyla aydınlanan evin duvarlarında büyüyen heyulalarıyla...Ardından Munise'nin ölümü...
Yıllar sonra ilk tayinim çıktığında Çalıkuşu'nun köyünde buldum kendimi... Kaderi yadsıyamam bu konuda çok yardım etti bana... İ
-İşte sana, Zeyniler köyünden daha bakir bir köy dedi. :)
Ama bir şey unutmuş Feride'ye kol kanat geren yaşlı Doktor Hayrullah beyi ...
Çünkü Torosların tepesinde hayatımda hiç olmadığım kadar hasta olmuştum. Günlerce ateş içinde , boğazımdan bir tek yudum su dahi geçmeden, yatmıştım ...
Neyse, aldım gene sazı elime.
Yok valla, ben sadece iki mısra paylaşıp sabahı selamlayacaktım... Ne oluyor bilmiyorum yazmaya başlayınca parmaklarım beni dinlemiyor, tutamıyorum kendimi.
Evet Didem Madak şiiri...
Yok arkadaş benim radyom hiç kapanmaz. Ben halen şarkılardan fal tutan uslanmaz bir romantiğim... Yüreğine değen bir filmi defalarca izleyip, her seferinde ağlayan...
Ah ! o limon çiçeklerinin , portakal çiçeklerinin kokusundan da vazgeçemem ki ben...Hep de bahsedeceğim, sanırım ölene kadar.
Parfüm alırken bile sorarım, içinde portakal çiçeği kokusu var mı? diye...
Daha,ben bunları yazarken, koku hafızam alıp gitti beni portakal bahçelerine...
İşte budur !dedim. Kutladım o asi ruhumu
Hani *Duvarlar diyor ya eski bir şarkı.. Yok ya, duvar muvar vız geliyor ruha...
Ben, *hayat eve sığar!* derken,ruh kırıyor kirişi...
Gitmiş portakal bahçelerinde dolaşıyor, mutlu mesut...
Didem Madak şiiri dedim ya, merak ederseniz okuyun, harika bir şiir;
* Çalıkuşu'nun Z rapuru
Bu arada, Reşat Nuri'nin Müfettiş olarak gittiği bir köy okulunda hiç yerinde duramayan oradan oraya zıplayan bir kız çocuğundan etkilenerek, bu romanı yazdığı söylenir...
Öte yandan da *Feride Polat 'ın yaşamından uyarlandığı da...
Bilmiyorum hangisi ama, içinden kuş geçen her şey beni heyecanlandırır.
Gelir omuz başıma bir çift kanat takar..
Çalıkuşu ise, ormanlık alanlarda çalılıklarda yaşayan, sadece dört ile yedi gram ağırlığı olan minicik,ötücü bir kuşmuş.
Belki de şairin deyimiyle; sabahı başlatan serçelerin arasındadır...Kulak verin sabahları kuşların şarkısını
Fonda çalan müzik ise benim gibi uslanmaz bi romantikten Giya Kancheli
Selam olsun Reşat Nuri'ye, Didem Madak'a ve Giya Kancheli'ye...
Hepsi de bu dünyadan çıplak ayakla geçip gittiler... Ardında çiçek kokuları bırakarak.
Kayıt Tarihi : 3.5.2020 15:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
19 Nisan 2020 güncesi.
