Ağaçların altında arsız, belli belirsiz, sessiz silüetler..
Oynaşıyor bu gölgeler.
Takmış koluna yosmalarını yavşak erkekler!
Öpüsüp koklaşıyor bu parkta tüm sevgiler..
Her biri ayrı ayrı aşkın peşindeydiler..
Yağmurlu bir perşembe serseriliğinde kurşuni bakışmalara
arabada sevişirken
şehri kayıp fotoğraflar çekmiştim.
hepsini sokak çocuklarına bahşettim.
...anılarımızla birlikte çekip gittiğini görünce
sokaklar ardı ardına gelmeden önce
nereye gideceğini bilecekti bu kentte.
kartları yanlış kesti
aşk da yolları kesti!
Sen istanbulla aramı bozansın!
Söyle şimdi, ben kendimi hangi kente satayım?
İstersen haritaya parmağımızı koyalım,
sen kapat gözlerini,
sakın açma!
Hemen ortadan kaybolayım.
dilimde cennet tadı,
tenimde üçinci dereceden cehennem yanığı...
harama varıyorum iki uçurum arası!
bir parçamı koparmasın tanrım saat başı.
çoğalmakta içimin bölünmeye müsait günahkarları!
dayanamıyorum bu sonbahara!
yaprakların sapı yanyana sıralandı boğazıma.
acı acı bağırmıyorum bile artık..
dönmeyeceğin aşikar, bacak aram kadar açık!
geride bıraktığın yağmurlu bir cumartesi var,
istanbulda öyle bir yer olduğunu görünce
tutuldu dilim!
neresiydi orası sahi?
hiç unutmam,
günün en güzel saati
biz ordaydık
uzak tut her
derde deva dudaklarını.
verme bana
elalemin dükkanından yağmaladıklarını!
sen, başkasının adamı..!
'Kıyamet mutlaka kopmadan önce, biri uzatır elini dìgerìne...'
Ben cezamı kovalıyorum cehennemde,
sense sıcacık, esmer, taptaze..
Burnumda tütüyor yine hiç almadığım kökün gece geçe..
Elimde, dilimde;
bir pust tarafindan satilan,
kirmizi topuklu ayakkabilariyla
kaldirim üstü yosma düslerim,
fahise gülüslerim gözlerinin kerhanesinde.
sen yavsakça gülümsemelerinle beni mihliyorsun oldugum yere!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!