Elif Gibi Şiiri - Şerife Çoban

Şerife Çoban
76

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Elif Gibi

Yıl bin dokuz yüz on beş, muharebe yılları;
Üç küçük yavrusuyla Sultan’ın zor anları.
İki oğlu ve eşi cephede savaşırken
Sultan kimsesiz,
Sultan sahipsiz, Sultan öksüz,
Sultan çaresiz….
En az kendi yetimleri kadar yetim,
Onlar kadar acınası.
Boynu bükük.

Bir yandan kahpe düşman sarmışken ülkesini,
Diğer yandan yavrular bekler, annelerini.
Savaş ki ne çetindir bütün yük omuzunda,
Harpte savaşmak ne ki asıl savaş burada.
Evinin direğini gönderince cepheye
Her iş Sultan’a kaldı; tarla, tapan,
Çift, saban.
Yılmak yakışmaz Sultan’a,
Sultan eğilmemeli,
Sultan dik durmalı.
Yoksa askere kim cephane taşıyacak,
Tarlaya kim bakacak;
Çocukları kim büyütecek,
Kim yün fanila, çorap örecek.
Sultan Anadolu kadını,
Acıyı bilen,
Acıya dayanabilen.
Şimdi her zamankinden daha güçlü olmalı;
Güçlüklerden yılmamalı,
Eğilmemeli,
Dimdik durmalı
Elif gibi…


Cephede vuruşmak da evde savaşmak da zor;
Hele bir de yalnızsa kadın olmak daha zor.
Sabah yemek bulursa çocukları sevinir.
Sultanın çektikleri gözlerinden bilinir.
Yoksulluk ayrı bir dert bir de hastalıklar var,
Ne ayakta bir çarık ne giyecek esvap var.

Binlerce aslan yiğit cephede savaşırken;
Saldırıyor kâfirler, akrep gibi her yerden!
Bir taraftan mermiler yağmur gibi yağarken,
Bir yandan gazilerim acı ile inlerken;
Top, mermi ve inleme sesleri
Tâ ayyukta,
Fakat Mehmet’im dimdik,
Elif gibi ayakta!

Yerlerde halı gibi belki binlerce şehit,
Vızır vızır sinekler,
Kanlar, kokuşmuş etler,
Ama hâlâ direnen
Güçlü, dimdik yiğitler...

Bir yudum su içerken, onlarca sinek yutmak,
Açlık ve sefaletle bir de böyle boğuşmak.
Savaş ne ağır yüktür acı üstüne acı,
En az Mehmet’im kadar
Zordadır Sultan Bacı.
Savaş, yokluk, sefalet zor olsa da çekilir,
Yeter ki yurt kurtulsun, tüm acılar silinir.


Sultan’ın dilinde,
Hep yemyeşil dualar,
Yüreğinde;
Katransı haykırışlar,
Sessiz çığlıklar,
Ümitler ve korkular…
Gelmek bilmiyor
Bir türlü bahar,
Derdi öyle büyük ki Sultan’ın,
Vatan kadar.

Ebabil kuşlarını
Uçurdu erken erken;
Ahmet on yedisindeydi henüz,
Cenge giderken.
Ali on dokuzunda,
İbrahim kırk yaşında.

Evin tüm erkekleri birer birer seferde,
Şehadet şerbetini içtiler, gittiler de.
Asıl savaş evdeydi
Hudutlarda ne vardı!
Üç yetimle Sultancık bîçare,
Kalakaldı…

Yetimleri olmasa o cepheye giderdi,
Hepsini olmasa da bir düşman devirirdi.
Üç şehitle yıkıldı, üzüldü, yandı Sultan,
Dövünüp ağlamadı,
Sağ olsun yeter vatan.

Şerife Çoban
Kayıt Tarihi : 3.1.2015 16:01:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Şerife Çoban