Bir can haykırırken, dudaklarının kabukları
Ne güzel ki; doğururken meryem kadar temiz, pak
Haber eder seni, meleklerin en çabukları
Güllleri domur domur hep, açılmış yaprak yaprak...
Bir hastane odasında kucağına sığınmış
Güldükçe açılır yüz çizgilerin; 'yavru, yavru'
Farzet; bu bebekte senin delice aşığınmış
Önce Allah, sonra sen beni bu dünyadan koru...
Yeryüzündeki ilk kadınmış gibi, tek Havvam'sın sen
Cennetten düşmüş çiçekler, bahçelerin yeşillik...
Çıkmaza kapı kapı aralanan, 'devam'sın sen
Ağlasam tesellisiz, ağlasam kimsem yok, rezillik...
Cam kavanozda yaşıyorum; kaoslar, kaoslar
'Haydi, uyan oğlum'; diyenim, diyenim yok anne...
Artık beni kim giydirir, kim elin gibi süsler
İnan karnım çok aç, benden başka herkes tok anne...
Sen doğuda bir güneş, ben batıda bir karanlık
Senin duan olmadığında, bütün dinler yarım...
Mavi deryalarında yaşarmış bu gezgin balık
Ana hasreti ne demekmiş, ellerden duyarım...
Seni tacım bildim, bana düşen küçük hisse bu
Bütün dünyalar, bütün servetler kalsın Sezar'da...
Helallik alamadım hiç, beni yıkan cüsse bu
Kaynar sulara girerim, gözüm hep o mezarda...
Uzanır; köyler, kasabalar, şehirler, beldeler
Ellerim, hayal içinde ellerine dolaşık...
Suratıma yansır yüz ifaden, beynimi deler
Olamadı hiç bir kadın, bana sen kadar aşık...
Şimdi yere düşmüyorum, düşmeden düşüyorum
Silinmiş tozpembe rüyalar, uykular son perde...
Üstümü örtmüyor yorgan, acayip üşüyorum
Hangi iklim sunar, göğsündeki sıcaklık nerde...
Zaman keyif sürüyor, bende süreler süreksiz
Masalların gerçekmiş gerçek; 'bir varmış bir yokmuş'
Sensiz; sevdalar, sevgiler, aşklar, hasret gereksiz
Güzeller zehirli bir akrep, güller beni sokmuş...
Çölde bir su değirmeni, yine beni öğütmüş
Parça parça, toz toz; ya acemdeyim ya Çindeyim
En anlamlı kitap, senden dinlediğim öğütmüş
Kendimi içimde sandıkça, senin içindeyim...
Kaçsam kovalayanım yok, dursam bana bakanım
Salıngaç sallanır, çocuklar güle güle oynar...
Şu cihanda özlemlerle dolu gönül hakanım
Senle adlandırıldı tanrıçalar, elinde nar...
Çatalhöyük, Mezopotamya, Mısır, Ege, Hitit
Bir ağacın dallarıydılar, toprağı sen olan...
Çeker gökler, aramıza doğru ince bir şerit
Garip anam, saç telleri erkenden tek tek solan...
Karıncalar devleşir, vurur tokmağı başıma
Bir tek pişmanlığım var, o da kalan ömrüme denk
Ben hala küçücüğünüm, girsem de bin yaşıma
Gözlerin, gökkuşağında olmayan ilk ve son renk...
İp getirin, sehpa kurun, asın yar denileni
Bugün dövüş günü anılar; resimler kerbela...
Diriltecek kudretim yok, ölüme yenileni
Benide götür anne, kabrin gurbetime sıla...
Seninle geçen günlerim, tarihe geçmeliymiş
Böyle mi anlatacak mermer seni; 'bir kaç satır'
Hissiz kader, sonsuz gözyaşımı da seçmeliymiş
Çocukluğum mahzende, al beni dizlerine yatır...
Herkeste kıvılcım var, bendeyse delice yangın
Yanar vücudum, belirir gölgesi titrek titrek....
Yürüsem aklımın içi, yürüsem yollar dalgın
Siyah bir desen, sıkıyor maziyi ilmek ilmek...
Sonsuz sefere terk eyledin; yeri yurdu, ocağı
Hemen gelmiyor uykum, o kimbilir nerde heder...
Şeffaf bir huzurun adıymış, anamın kucağı
İçimde tortusunu tutar, iki büklüm keder...
Tırnağı yüzümde rüzgar, acı acı sürtüyor
Gömüleyim toprağına, kaldık işte başbaşa...
Burda kalmak istedikçe, sesin beni dürtüyor
Yerine ben yatayım anne, birazda sen yaşa...
Çerçeve çerçeve, senin mis kokunla çevrilsem
Mahşere kadar; dursam hep yıldızlarda asılı...
Düşerken bile, doğruca sana dimdik devrilsem
Saf ve gerçekçe, sezsem ruhunu kalsam basılı...
'Vazgeç gönül' bu mudur seni sevmenin bedeli
Elvedaya dökülen, hep o anı yaşıyorum...
Peşinde seni kovalayan kesik başım deli
Pırıltılı gözlerinden emip de koşuyorum....
Kopacak hale geldikçe, bir girdap bir kördüğüm
Başlar zikzaklar; buğday küçülür, verim düşer...
Ağırlığıyla kırar iskeletimi, gördüğüm...
Sende dokuz, bendeyse bir ömür karnım kasılır...
Kayıt Tarihi : 5.4.2007 17:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sevgili kardeşim, insan gözünün dünyada görebildiği tek melek ANNEdir. ''Anne'' konulu şiir yarışmasına gösterdiğiniz ilgi ve sevgili annelerimize şiir armağan ettiğiniz için teşekkürlerimi sunuyorum, lütfen kabul buyurunuz.
Konu kutsal olduğu için Annelere şiir yazarken duygu fırtınasına yakalanmamak elbette mümkün değildir. Bu yoğun his tufanı içinde sayısız şiirler yazıldı ve dünya durdukça yazılmaya devam edecektir. Ancak hepimizin ortak bir görüş etrafında bütünleştiren bir gerçek vardır: O da şudur:
O kusursuz meleği eksiksiz anlatabilecek bir şiiri, ne bizden öncekiler yazabildi, ne biz yazabiliyoruz, ne de bizden sonrakiler yazabilecekler... Bu gerçeği hepimiz biliyoruz. Bu gerçeği bile bile, bu kutsal konu için eline kalem alan her kardeşimi tebrik ediyor sonsuz başarılar dileklerim ile o kalemi elinize almanızı ve bu şiirin yazılmasını sağlayan annenizin (inşallah şu an hayatta ise) mübarek ellerinden sevgi ve saygı ile öpüyorum.
Hakk'ın rahmetine kavuşan annelerimizin elini ise şu anda bizim yerimize zaten melekler öpüyor.
Öncelikle böyle kutsal bir konuya ilgi çekmek için şiir yarışması düzenlediği için: http://www.antoloji.com sitemize ve Ümraniye Belediyesi Başkanlığına teşekkür ediyor ve şükranlarımı sunuyorum. Bu organizasyona emeği geçen bütün kardeşlerime teşekkür ediyorum.
Benim gönlümdeki duygu: Anneler üzerine yazılmış her şiir zaten birinciliği daha yazılırken kazanmış bir şiirdir.
Bu yarışmada görev alan jüri üyelerine başarılar diliyorum.
Ben bu organizasyondan, http://www.antoloji.com'un alnının akı ile çıkacağına, Jürideki sayın üyelerin bu konuda en titiz bir şekilde görev yapacakları inancını taşıyorum.
Birkaç konudaki düşüncelerimi belirttikten sonra bu şiiriniz için yorumum:
ANNE konusunda yazılan her şiir daha yazılırken birinciliği hakketmiştir.
Beğenerek ve saygı duyarak okuduğum bir şiir olmuş. Başarılarınız daim olsun.
Her şey sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olması dileklerimi sayfanıza bırakıyorum..
İrfan Yılmaz. TEKİRDAĞ.
TÜM YORUMLAR (2)