Üryân geldim fâni devr-i âleme
Giryân-ı eldim dî-bâ giyemedim
Tâbi oldum hazır levh-i kâleme
Bir Elif'te kaldım ba diyemedim
Kırklar ile kırk yıl girdim kırk ceme
Semâh durdum karanlıkta nur şeme
Yandım amma pişip varmadım deme
Hulyâlara daldım ta diyemedim
Ârif olan öz der cahil söz der yâ
Deryâlar içinde incili deryâ
Elif'tir klavuz kaptan-ı deryâ
Yelkenleri saldım sa diyemedim
Ummânları aştı güzîde tayfam
Sıktım çalışmadı, inâtçı kafam
Kırıldı kalemim boş kaldı sayfam
Dümenleri aldım ha diyemedim
Pîrim dedi ne sitem et ne inle
Kul hatasız olmaz sözümü dinle
İhlâsla tövbe et, barış kendinle
Sanki sağır, lâldim yâ diyemedim
Yamâni dar güne bıraktı aklı
Kıyıp kullanmadı kafada saklı
O meczûb da belki kendince haklı
Hep Elif'i çaldım ha diyemedim
Yamâni
Abubekir ÇavuşKayıt Tarihi : 8.5.2020 00:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İlahi aşk
Şiir bir bakış açısıdır, dinin değil dilin ürünüdür. Dil sağa da kıvrılır, sola da, yukarı aşağıda…Şiirler, mecazlarla, teşbihlerle, kinayelerle, tevriyelerle, telmihlerle …dolu sanatsal söyleyiş ürünleridir."Nur koklanmaz" deyişiniz dolayı bu ifadeleri kullandım. Şair burada burunla koklamaktan bahsetmiyor, içinde oluşan duyguların aydınlığına vurgu yapıyor.Osmanlıcam yok denecek kadar kötü, ama mumdan gelen uhrevi aydınlık anlamında kullanmış olamaz mı?
Dediğiniz gibi olsa dahi “nurun koklanması” ifadesi şiirsel olarak : o uhrevi aydınlığı iliklerine kadar hissetmek,/ nurlu bir alemin etkisine kapılmak,/ nur içinde kalmak/ kalbin nurlanması …gibi bir çok anlamlarda kullanılabilinir… Aşağıdaki örneklerde olduğu gibi “koklamak” mecazi anlamda kullanılmış olabilir Ağzını koklamak: Ağzından söz almaya çalışmak/ havayı koklamak: Olup bitecekleri anlamaya çalışmak,/üstüne gül koklamak: Başka bir sevgili edinmek gibi…
Ve şunu dikkatten kaçırıyorsunuz.Burası bir okul değil, burada yer alan şiirler de ilim irfan öğreten metinler değil, duyguların terennüm edildiği metinler…Bu duygular siz de belirmez biz de belirebilir.
Şunu anlarım, şiirin konusuna bakarsınız,şair inkara mı yöneltiyor, haramı mı tavsiye ediyor?
Bu konuda iyi bir Müslüman olarak söyleyecek sözünüzü söylersiniz...
Ama burada olduğu gibi halk öğretisinde, kendi iç dünyasında, bilgi dağarcığında ne varsa eserine aksettirip duygularını paylaşan birinin çok yerinde kullandığı ifadeleri bir dil cambazı gibi yorumlamanız, en azından benim size duyabileceğimim saygıyı zedeler...
Burada eseri yayınlanan arkadaş ne benim, ne senin ilmini kullanıyor,kendi dilini,kendi duygularını kullanıyor ve kendi düşünce kalıbıyla bir eser vücuda getiriyor.Buraya geldikçe yorumlarınızı okuyor bu minvalde yararlanmayı ümit ediyorum.Saygılarımla…
Değerli Üstad
Değer katan
Güzel yüreğinize
Kaleminize
Kelamınıza
Emeğinize sağlık
Çok teşekkür ederim
Sağ olunuz
Var olunuz
Gönlünüzün güzelliğinde
Bir akşam dileğiyle
Selam
Saygılarımla
En Güzele Emanetsiniz
Değerli Üstad
Necip bey, madem burası bir okul değil, neden bizim delilli bürhanlı bir yorumumuz için bize bu kadar dil, din ve edebiyat dersi vermeye kalkıyorsunuz? Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu kardeşim? Oldu olacak bari bir de karne tanzim edip bu fakiri sınıfta bıraktığınızı ilan etseydiniz. Bize göre herkes akıl hocalığını bırakıp kendi işine bakmalı. Şair şiirini yorumcu da sadece o şiire yorumunu yazmalı. Bu yorum tenkit mahiyetli de olabilir tebrik manasında da, bu takdir üçüncü şahısları asla ve kat'a alakadar etmemeli.
Herkese hayırlı çalışmalar.
Değerli Hocam
Kanaatimce Elif'i çözen Cenabı Allah'ın izniyle son durağa iyi yaklaşmıştır. Mesele çözebilmek ve ana yoldan sapıp tehlikeli tali yollara girmemektir.
Acizane biz çözdük mü?
Nerde?
Çok çalışmamız lazım.
Değer katan
Güzel yüreğinize
Kaleminize
Kelamınıza
Emeğinize sağlık
Değerli Hocam
Gönlünüzün güzelliğinde
Hayırlı akşamlar dilerim
Selam
Saygılarımla
En Güzele Emanetsiniz
Şair,insan bir ilme meftun olup da sonra o ilmi layıkıyla yerine getiremeyişini bundan duyulan hicap duygusunu çok güzel dile getirmiş.
Ölçüsü, durağı, kafiyesi akmış...
Şairi kutluyorum.
Değerli Üstad
Değer katan
Güzel yüreğinize
Kaleminize
Kelamınıza
Emeğinize sağlık
Serbest ölçülü eser ile ölçülü eser arasında temayı yansıtma bağlamında şartlar eşit değil. Ölçülü olunca ister istemez bazı riskleri göze almak lazım. Bu şiirde korktuğum bir nokta vardı. Yakalanır mıyım diye. Bunu da Değerli Üstadımız Cihat Hoca, yakalamış. 35 yaş şiiri... Karacaoğlan şiirlerinin biçim yönünden kısmen hatalı olduğuna inanıyorum. Bu şiir kanaatimce şekil yönünden değil anlam yönünden sıkıntılı noktalar barındırmış olabilir.
Çok teşekkür ederim
Sağ olunuz
Var olunuz
Değer kattınız
Selam
Saygılarımla
En Güzele Emanetsiniz
Gerçi şiir 11 heceli, ancak bu "nefes veya deme" olmasına mani değil.
"Elif" harflerin kaptanı, kaptan-ı deryasıdır.
Elif "bir" gibidir. Diktir. Tektir.
Bir ve tek olan da bellidir.
Eğer 'Elif'i hakkıyla anlayıp kavradıysak, 'ba'ya geçsek ne, geçmesek ne?..
...
Şairini kutluyorum.
Saygıyla...
Değerli Üstad
Yorumunuzla değer kattınız.
Çok teşekkür ederim
Özünüze
Sözünüze
Emeğinize sağlık
Sağ olunuz
Var olunuz
Demeler 8'li hece ölçüsü
İlahi ve nefesler ise 7,8 ve 11'li hece ölçüsüyle yazılır.
Gönlünüzün güzelliğinde
Selam
Saygılarımla
En Güzele Emanetsiniz
TÜM YORUMLAR (11)