Size tuhaf gelecek ama
Çok sevinçliyim çok;
Eli sopalı bir hocam var diye!
Kısacık değil öyle sopası;
Bir hayli uzun…
Uzuyor,
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Hocanın sopası yüreğe işlemeyince tesiri kalıcı olmuyor demekki...
Bazen etkili bir söz bir nasihattir ömürümüzce unutamadığımız sopa...
Derin ve manevi mesajlar veriyor şiiriniz... Kutlarım... saygılarımla
K...U...T...L..U...Y...O...R..U..M
U..U........................................
T.......T...................................
L............L..............................
U.................U.........................
Y.....................Y.....................
O.........................O.................
R.............................R.............
U..................................U........
M......................................M... Eyüp Şahan
Günaydın Osman Hocam... :)
bu şiirde bir hiciv sanatı ...bir gönderme var...
durum nedir.. mesaj kimedir bilemedim cahilliğim için kusura bakmayın da...
ben yine masum yönünden pencere açıp farklı bir dizayn sunsam hecelerinize.. :)
huyum kurusun.. :)
neyse acık da can sıkıntısı nereye baksak öfke dalgası nereye baksam milletin yüzü mahkeme duvar bir de yüreklere sireat edince vay halimize ne oldu benim ülkem o sıcak can içten insanımıza diyorum da
takat mi kaldı..
bak sabahdan beri burdayız ama gel görün ki.. yürümeyince yürümüyor cadısı..
haklı ne zaman başımı uzatsam yürek penceremden.. gir içeri gir içeri..
:))
neyse biz kendimizi korumak babında bunu yapıyoruz da o bile yani rüzgarı bile etkiliyor..
hocam buraya kadar doğa deniz dilini çözebildiniz mi
kaptırdık gidiyouz ama..
neyse.
umarım başınızı şişirmedim..
şiire gelince ikidir okuyorum da..
ben geçmişe gidiyorum.. aslında benim daha daha daha geçmişimide falakayı da düşündüm.. sanırım bazı yerlerde hala var özellikle de din adı altında ders veren okulların o gün güneş görmeyen yerlerde bi lokma çocuklara.. yani zulum işkence bence.. nedne bilemedi neden yanlış dedi neden suç işledi ne suçu küfür etti yada işte çocuk ya olgusu yok yani.. o çocuk koca adam olmak zorunda bırakın adamı bilge olmak herşeyi bilmek zorunda.. daha bi lokmalar ya
Allahdan korkun ......lar diyesim geliyor.. işte tam içim cızlarken Aziz Nesinin kitabu geldi böyle gelmiş böyle gitmez kitabının en eski basımı elimde idi tereddütlü açtığım sayfalarda yapraklar elimde kalsa da beni bi hüpletti kokusu içime sindire sindire okudum çocukluğunu anlatıyordu orda çok geçiyordu falaka
hikayesi.. üstelik de eften püften sebeblerle..
neyse şimdi konuyu dağıtmıyalım..
kendimden örnek vereyim..
ortaokula başladık sosyal öğretmenimiz kapıdan girdi nasıl bir yüz..
bilirsiniz önce yüze bakılır
ben anneme benzer mi diye bakıyordum sanırım :)
ne biliyim hani hepsi böyle sevecen içten falan filan..
nerde kaşlar kaç metre yüksekte.. abartıya bakmayın analatamıyorum da o yüzden ama çok yüksekte ve çatık.. koca koca göz boyu uzun birde kadın
neyse yürürken titiriyoruz öyle.. elinde de sopası kızılcık sanırım.. hiç düşmedi o eldeki sopa biz bi spoya bir öğretnimize bakarak geçirdik sıkıysa azıp kuduralım sadece dersde de değik okulun koridorlarında nöbetçi oldu mu yandık bittik ağlamak bile yasak gülmek bile yasak
ya o bişey demiyor ama işte biz o kadar erkek fatma sokaklarda büyümüşüz ama o bir güç elinde ya.. yoksa ayartacağız kadınceğizi de.. öğretmenim demeye korkuyouz.. sınıfça etüd ettik ... :) bi tane elaman da yok ya demedi üstüne kattılar bol bol..
o aralarda eve kendimi atar atmaz dinlenme babında kitap okurdum okul kitaplığından aldfığım o yüzdende bol bol kitaplık kolu seçilmek için elimi öğretnenin gözüne sokardım eh kitaplar elimde istediğim al oku getir.. ordan o manyaklık başladı bende... :))
kolay da değildi tabi sorumluluk.. hepsi benden sorumlu..
neyse kitabın üstünde bi resim ciğer gibi boyanmış iri etli dudaklar kaşlar yularda çatık gözler simsiyah ve iri.. ömer seyfettin diye hatırlıyorum analık ya da evlatlık.. anam ben nasıl ağlıyorum o çocuğun çektiklerini ilk kitaba ağlamam öyle başlamıştı durmuyor kitap desemde nerde bi de o faktör var ama bizim sosyalciyi almış oraya monte etmişler sanki :) töbe töbe..
öyle bi durum.. ne zaman kadını görsem aklım kitabın sayfalarında o zavallı kız..
yok ben değilim..
içimde bi savaçı diyor o da insan sende o da anne derkene...
işte ben yavaş yavaş yolunu buldum..
ama sosyal derserine çalışıyorum not da yok ha en başarılı öürencisi bile dört.. kıt ntu herşeyden kırıyor.. duruşda bi lokma eğilme bükülme yok dimdik yürüyor..
öyle koku yani yok aslında korkunç değil çok da güzel bir kadın ama öyle katı despot bi gülüş yakalasam yakalayacağım da. yok işte..
ama bi günnnnnnnnnn
öğretmenler odasına işim düştü.. eh hayırlı bi işti çay servisi yapacaktım.. acildi..
bi baktım bizimkisi nasıl mutlu o dudaklarda koyu ruf gül olmuş.. şimdi uydurdum bunu... ruj ve gül .. ehhh olsun gari.. o kadar :))
neyse.. işte çayını veririken titiriyorum... acık hani olur ya ne işin var senin burda falan ama o oda bi sıcak nasıl tüm öğretmengiller mutlu olay.. ne hadise ne bilmiyorum bi pasta vardı sanırım birinin doğum günüydü hatılamıyorum ya da velillerden bi kıyak pasta da olabilir..
o gün gördüm ya gülerken
hemen sınıfa..
gülüyor gülüyor güleveriyomuş o da diye biz bi kusur..
baktık ses gelmiş
yok bişey diyoruz nerde dinleyen kim ayağa kalın dalan avuçlarımıza yedik bi lokma olsun gülsün de..
ilk ben kalktım doğrucu davutuz ya.. o sesi bi lokma canınla sen çıkarmadın herhalde dedi.. :)
gülesim var bi lokmaya ama tutuyorum.. o yüzden o avucuma zaten çok kuvvetli gelemdi kıy köşesen sekti..
neyse yani öyle bi güzel anım var birde oğluna sivilceli oğlu varmış..
kızlarla bahçede gezerken gözlerimiz takıldı dediler..başkanım söylmesi ayıp hep de sınıf başkanıydım kim demiş çalışkanlar hep başkan yalannn.. :) neyse dediler bu oğlan sana bakıyor.. yok ya kepçe kulaklarıma mı dedim.. :) derken şaka gerçek oldu da meğerse söylemezmiş benim oğlum diye.. bizim sosyalcinin oğluymuş ...sonra öğreniyoruz..
sorna anasini daha çok sevdim tabii.. :))
ben var ya ben üstelik yüzü nasıl ergen sivilceli.. yazarken bile gülüyorum
az değilmişim bende daha çok ilgi alaka derken
sosyalden kalmıştım inek gibi çalıştım kaynanama ayıp oolmasın diye
o da bana hak ettiğim notu verdi aslında sınavlar bitmişti de benle bikaç kişi daha kurtarma oprsyn yatılar işte.. bide o gün aldığım nota karşılık bana gülümsedi ama okul bitmişti ayrılık zamanı idi ben hiç üzüleceğimi aklıma getimedim
üstelik elinde hala sopası vardı ...
ama ben kaynanamı sürekli takipte idim..
:)) çok da güzel anlaşıyorduk..
Yüreğinize sağlık değerli gönül dostumuz Osman vey sağolun varolun.Hocanızın kızılcık sopası gibi vir sopası varmış sanırım öğle değilmi.
Hani bunuda yazarken bir gören var bizi orada yaradan yüce rabbimiz var diorsunuz bence.Mevlam görelim neyler neylersede hep güzel eyler.
Hayırlı akşam gece ve faydalı vede neşeli hecelere ümüt güngör
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta