Eli Öpülecek Bir Doktor? Şiiri - Fevzi G ...

Nejat Güneri bir yazısında garip bir doktordan söz ediyor. Doktor hanımın teki, muayene gününün akşamında, yaşlı hastasını telefonla arayıp tahlil sonuçlarının iyi olduğunu söylemiş. Önerilerini telefonla sıralamış.

Şaştım kaldım. “Günümüzde böyle doktorlar var mıymış? ” diye. Tıpkı hükümetimiz gibi bizi olumsuzluklara öyle şartlandırdılar ki, işin içinde bir çapanoğlu olduğunu düşünmekten kendimi alamadım.

Telefonla öyle düzenbazlıklar yapılıyor ki, bu da onlardan biridir sanmamak olası mı? Ama hayır, değilmiş. Doktor hanım beni yanıltmış.

“Hangi hastanede bu doktor, Nejat'ım? Gidip ben de öpeyim elini? ” diye not bıraktım internette, yazısının altına arkadaşımın.

Sonra da bu insancıl davranışı doktorun gençliğine yordum. Zamanla o da kanıksayıp, “hasta yarasına duvar deliği” gözüyle bakmaz umarım.

Beni böyle söylettiren o kadar çok doktor örneği var ki… Bir doktor vardı kentimde. Adını köpekler yesin. İstanbul’dan Gaziantep’e gelinceye kadar bir ölüye iğne yapıp hasta yakınlarından para sızdırmıştı trende.

Doktorlar var hastalığını senin gözünden tanır, sana aspirin yazıp başından savar da ertesi gün ölürsün.

Ben de yaşamıştım bir doktor serencamı. On yıl kadar önceydi. Hastaneye göz doktoruna gitmiştim. Sıram geldiğinde doktorum başını kaldırmadan sormuştu.

“Neyin var? ”

“Bir şeyim yok.”

Azarlamıştı.

“Öyleyse niye geldin? ”

“Okuma gözlüğü almak istiyorum.”

“Kaç yaşındasın? ”

“Atmış üç.”

Doktorum yine başını kaldırmadan reçetemi yazmıştı.

“Üç derece miyobi…”

“Muayene etmeyecek misiniz doktor? ”

“Gerek yok. Yaşlılarda genellikle aynıdır göz rahatsızlıkları.”

İçime sinmemişti. Dikilip kalmıştım.

“İşin bitti, gitsene…”

Aklıma geldi. Reçeteyi önüne sürdüm.

“Şu üç dereceyi beş derece yapar mısınız doktor.”

Sinirlenmişti. İlk kez başını kaldırmıştı.

“Ne diyorsun sen be! ”

“Pardon… Yaşımı yanlış söyledim. Mahkemede yaş tashihi yaptırmıştım. Aslında 63 değil, 65 yaşındayım ben.”

Öyle bir bağırmıştı ki, korkumdan soluğu hastanenin kapısında almıştım. O gün garanti yüz metre koşu rekoru kırmışımdır.

Böyle doktorlarımız da var.

Nejat’ın güzel doktoru gibi nesli çok az kalmış Hipokrat çocukları, umarım hiçbir zaman doyumsamaz yüreğindeki güzelliklere.