“Eli” nin Körü Aşkının Kor’u Birik ...

Hayrettin Taylan
1968

ŞİİR


23

TAKİPÇİ

“Eli” nin Körü Aşkının Kor’u Biriktim Sana Ruhsu

“Eli” nin Körü Aşkının Kor’u Biriktim Sana Ruhsu

“sazı sözü bıraktım”
Tanımsız , isimsiz, bensiz , tadına geldim..
O tatlı dünyanın tatlıcısı olup tatlı yaptım ayrılmış unlarla, şunlarla, illaki sevginle.

-Kendimi toparlamaya başladığım yılların ortasına bir şarkının sessiz sineması, sessiz aşkımızın romanını okutur.
-İkimizin de sevdiği Funda Arar konuşuyor bizim için. Buyrun dinle:
…:
“sevile sevile seni sevmişim
mutlu sonla biten bir aşk filmi bu
tek söz
bana beni olalı sana seninim
tenini duyalı deli bedenim
sevile sevile seni sevmişim “

Bulut gibi sözlerim var ,seni hatırladıkça yağmaya hazırım.
Sağnak sağnak sözcüklerim iner yaramın nadas yazgısına. Yazılmamış aşkları yaşamak için ıslanmış bir hal oluyorum.
-Başka isimlerle çekimleme beni. İsmin sen halinde kalsın her şeyim.
Belirttiğin perinin gölgesindeyim diye yönelişlerim ona değil.
-Dedim ya ismin “sen” hali besmele gibi her başlangıç cümlemin önünde.
-Şimdi damlalarını özlüyorum.Ağladıkça aklım aklıma karışır. Aklın beslendiği toplumun algı aynasında çirkinliklerimi görür, yüreğine inerim. Orada, aşkımın rengini damlalarında görür ve özlerim seni.

-Ben kaybolurken başka ben’lerde aranırken ,sen aranırken başka sensizliklere ulanmış şiirler gibi okunurken gerçekler de ıslanır.

Oysa bana yağmurun değil,yağmur sonran lazım.Damla damla düşerken içime, o ferahlığın, o eşsiz selinin sonsuzluğunda kalmak isterim.
-Sonra sen rüzgara karışma sadece saçların arasında kalan esişler yüklensin yüreğime...Doludizginlerimi dize getir.
Esişlerime serinti ol.
-D’okunsun güleç dünyan. Son okuduğum kitabın kokusu sendin.
Her kadın kitap olmaz, birçoğu öylesi sevdaların karalama defteri.
-Oynaşıl kalemimle karalama sevdaların karatılmış sayfasında olamam.

Ve artık duy beni !
-Ayrılık bile gurur duydu seninle. Evet, böyle terk edilir dersini ezberden hece hece verdin.İliklerime kadar yaşadım sensizliğin acısını. Bana acıdan soru sorma, artık tanımsız kaldı bende.

-D’okunmak istediğim sen.Şimdi ulaşılmazlığın isimsiz, bensiz, sözsüz saklısı olmuşsun.
Sis bulutları his hüsranları arasında saklambaç oynuyor.İkimiz önce kendimize, sonra bu büyülü ve de büyük aşka yabancılaşıyoruz.

-Hüzünlü bir düşe düşeşlerini seren devrik özlemlerin tek sözünde kalıyorum. Bir rüyaya götürüyor özlemler.
-Rüyamda yanaktan öpüşünün filmini izliyorum. Tabirlerinde mutlu şeyler çıkınca huzura karışıyor her halim.

*Tepetaklak olmuş bir “için “, için için türkülerini dinliyorum.

Hülyaların kafesin demirlerine asılı kalmış yarınlarım, bir yarla ancak özgürdür. Gönül hapsine aldığın bu aşk ermişinin tek suçu sevmek değil .
Yakındım…
Ç’oktan yakındım sana. Vurulma anın kadar kanadım sana. Yakınılma merdanemde keşkelerimi de yakma.
Amalarım zaten ama… Belkilerimle yaşamayı öğrendin.
-Hani ismin kadar yakın bir beklideyim…
Belki bir gün gelirsin diye. Soyadını saklıyorum umutsuz vakaların hecesinde.

Aşk aşka karışır ismin ömrüme karıştığı gibi. Gözler nemlenir, bir damla düşer düşlere.Islanır bütün ömrüm.

Elmasını düşürür düşüncelerim. Beynimde saklı yakutlarını arar benlik. Bir kerenin resmi çizilir. Tuvale sığmayanların çerçevesinde hevesim eklenir.

-Bir nefes, bir damla, bir heves, bir gün arka arkaya sırlarını sıralara içimde.
Ve sana kalırım, sende kalırım kimse bilmese de Ruhsu…

Tüm sevgilerimi okyanusta bir sandala bıraktım .O sandalın içindeki içli, sevdalı, mistik ,yaralı, sefalı , bilge Musa benim. Bana aitler olan bana gelecektir Ruhsu

Hayrettin Taylan
Kayıt Tarihi : 25.6.2012 16:59:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Yolların Sonu
    Yolların Sonu

    'Her kadın kitap olmaz, birçoğu öylesi sevdaların karalama defteri. '
    Bzeıları karalama defteri olmasıyazacağız bir yer olmazdı.Bir tür fedakarlık onların ki anlaşılan.
    Güzel söz böyledir işte.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Hayrettin Taylan