Eli suya değiyordu bir kadının
Uzatmış trenin penceresinden dışarı
Bir amele öpüyordu o eli okşayarak nasırlı elleriyle
Akşehir’ deki Gavur Hamamı’ nın göbek taşında
Kayıkçının esmer teninin gölgesinde ışıldıyordu suyun damlaları
Denize her düşüşünde kalbinin ortasında açtığı delik yaylar çizerek halka halka yayılıyor kayığın dalgasında boğuluyordu
Saçları dalga dalga uçuşuyordu kadının havalanmıştı meltemin yelinden kabarmış göğsü
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta