Eleştirmek / Geliştirmek Şiiri - Mehmet ...

Mehmet Çoban
1967

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Eleştirmek / Geliştirmek

Henüz yeni doğmuş
Hiçbir şey bilmiyordum
Bütün heyecanımla
Konuşmayı öğrendim
Sonra yazmayı okumayı
Sonra kültürleri tanımayı

Okudukça heyecanlanıyor
Öğrendikçe coşuyordum
Bilgiyi keşfetmek
Dünyayı tanımak
İnsanları, geçmişi bilmek
Hayatımın en güzel yıllarıydı

Bilginin kutsallığını
İnançlarım kabullenmişti
Çoğu zaman yemiyor içmiyor
Gece gündüz okuyordum.

Ülkemden, doğudan, batıdan
Kültürler edindim dünyadan

Bilinmeyenleri öğrendikçe
Toplumda eksilikleri gördükçe
İtirazlarım yükseliyordu
Etrafımdakilerin bilgilerine

Masumca bilgilerimle
Topluma doğru yönelince
Hafife aldılar beni ilk önce
Garip gülümsemelerle
Diyorlardı sanki “hadi be”

Öğrendiğim bilgiler
Aklımda, muhakememde
Düşünce sisteminde
Başladı büyümeye
Sanki bebekti ilk önce
Sonra büyüdü delikanlı
Dönüştü ateş gibi gence

Öğrendiklerim özümleniyor
Bende kendini buluyordu
Bilgilerim kendini buldukça
İtirazlarım eleştiriye dönüşüyordu
O zamanlar keşfedememiştim
İtirazlarımla ve eleştirimle
Kendimi var kıldığımı
Kendimi var kılmak için
İtiraz ve eleştirilerde bulunduğumu

Sanki itirazlarım farkındalık
Farkında oluşluğu yansıtmak
Eleştirilerim ise ben varım
Kabul edin ben sizden ayrıyım
Der gibi, gelişiyordu hayatım

Zira gün geçip olgunlaşınca
Bilgiler hamur olup kimlik bulunca
İtiraz ve eleştirilerim kalmamıştı
Amacım artık gerçeklerimi anlatmaktı

Biliyorum eksiklerimiz var
Yanında birçok yanlışlıklar
Cehaletten, siyasi çıkarlardan
Tarihten arta kalanlardan
Sistemleşen tabulardan
İnançlardan, dayatmalardan
Putlaştırılan dogmalardan
Kişiler, yasalar arkasından
Güvensiz dayanaklardan

Örtülmüştü gerçeklerin üzeri
Süründürüyordu artık bizleri
Karabulutlar kaplamıştı bilgiyi
Karanlıklar örtüyordu geceyi
Aydınlığın sürçü lisandı dilleri
Geveleyip duruyordu gerçeği
Ortaya koyamıyordu belirginliği
Dal budak, sarmaş dolaştılar
Yalan, riya, gerçek bir aradalar

Gelişmeyi / geliştirmeyi
Bilgileri / bilinmeyenleri
İnsanla buluşmayı / buluşturmayı
Sevgiyle paylaşmayı / paylaştırmayı
Düşündüm doğamdaki insanlıkla
Yöneldim gerçeğimle hayata

Dilimi hakaretlerden uzakta
Sözümü ayrımcılıktan uzakta
Bilgiyi paylaşmak için çıktım yola
Yazıyla, sözle, insandan insana

İtiraz yerine bilgilendirme
Eleştirme yerine geliştirme
Ayrımcılık yerine birliğe
Dogmalardan düşünmeye
Adım atmak gerekti olgunca
Paylaşmak gerekti insanca
Gelişmekti tüm insanlıkla

Haydi hep beraber bilgiye
Birlikte düşünüp gülmeye
Gerçeklerimizle yüzleşmeye
Yürüyelim aydınlık hedefe
Bizi bekleyen gerçeklere
Cehaletten çıkıp hidayete

10.09.2008 - İzmir

Mehmet Çoban
Kayıt Tarihi : 10.9.2008 00:32:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Eleştirmek / Geliştirmek İnsanın bilgilenmesi / gelişmesi / kendini bulması A. İnsanda gelişim aşamaları İnsan gelişiminin aşamalarını beş konuda ele alabiliriz. Bunlar, 1. Öğrenme 2. Kavrama 3. Netleşme 4. Farklı olma / farkındalık koyma / itiraz etme 5. Kendi rüştünü ispat etme / eleştirme Her insan zaman içinde bebeklikten itibaren bir şeyler öğrenmeye başlar. Ana dili, ana kültürü, insanların temel bilgileridir. Sonra okuma yazma devri başlar. Okuryazar olanlar ülke kültürlerini, dünya kültürlerini okumaya başlarlar. İşte bu süreç öğrenme devrinin, ana baba kültüründen çıkıp dünyayı tanımaya başlama anlamına gelir. İnsanlar ilk önce öğrenmek için okuduklarını kavramaya çalışırlar. Kavramak kültürlerin ne ifade ettiklerini çözmeye başlamakla olur. Her kültür tıpkı bir şehri tanımaya benzer. Bildiğiniz gibi şehre yeni gelen biri, şehir kafasında oturuncaya kadar yardım alır. Sonra kavrama devri gelir. Kavrama devrinde artık fazla yardıma ihtiyaç duymaz olur. Kavrama devrinde daha çok akıl etme, düşünme, muhakeme öne çıkar. Kavrama süreci arkasından netleşmeyi getirir. Netleşme, kültürlerin özetine ait hükümlerin çıkarılmasıdır. Kültürlerin özetleri çıkarılır. Aralarındaki farklar tespit edilir. Sonra tercihler yapılır. Kültürde tercihlerin yapılmaya başlanması demek artık insanın kendini tanımlamaya başlaması demektir. Netleşmenin ilk belirtileri insanın itiraz mekanizmasının çalışmasıdır. Farklı olma, fankındalık koyma eğiliminin açılımı olarak karşımıza çıkar. İnsan sanki rüştünü “öğrenim rüştünü” ispat edercesine farklılıkları koymak için itiraz eylemine girişir. İlk yapılan itirazlar genellikle eksik, yanlış, acemice olur. Akıl, mantıktan ziyade daha çok duygusaldır. İnsan bir şeye inanmıştır. Karşı şeylere itiraz etmektedir. Ancak ne inandığını, ne de itirazlarını tutarlı bir şekilde ortaya koymaktan uzaktır. İtirazlar karşı görüşleri eleştiri bombardımanı yapmaya doğru iter. Zira toplumda edinilen bilgi ve görgüye göre en güzel itiraz şekli bol eleştiridir. Eleştiri mantığında, inandığınız görüşleri anlatmak zorunda değilsinizdir. Eleştiri mantığında sürekli karşı görüşlerin açıklarını yakalamak durumundasınızdır. Onun için eleştiri yapan kişi kendi görüşlerini gizleyerek güçlü hale gelir. Kendine laf söyletme yerine sürekli karşısındakine laf söyler. Yani hücum halindedir. Savunmada değildir. Taarruzunu bilgili, bilinçli, bilgisiz, bilinçsiz her zaman yapabilir. Önemli olan karşının açıklarını yakalamış olsun. Bu tutum insanın kişiliğini, yani rüştünü ispat etmede bilinçsiz bir girişimdir. Sanki insan gizliden gizliye sürekli eleştiriler yaparak, karşı görüşlerdeki tüm eksiklikleri eleştirerek, kendisinin mükemmel bir insan olduğu vurgusunu yapar. Ne var ki, kendisinin görüşlerini açıkladığında kendisinin de büyük bir eleştiriye tabi tutulacağını bilir. Onun için kimliğini ortaya koymamak için sürekli eleştiri metodunu uygular. Görüşlerini açıklamaktan kaçınır. Onun için ben sürekli eleştiri yapan insanların kendi görüşlerine tam inanmadıklarına, hatta kendi görüşlerinin doğru dürüst ortaya çıkmadığına inanırım. Daha çok sloganlaşmış veya tabulaştırılmış söz ve söylemlerin arkasına sığınarak kendilerini gizlerler. Arkasına sığındığı sloganlaşmış veya tabulaştırılmış söz ve söylemlerin toplumun genel yapısında tartışılmaz oluşu belki de onların güçlü görünmelerine nedendir. Ancak aslında onlar güçlü değil, aksine kendi kimliklerini oluşturamamış, sloganlaşan tabulaşan söz ve söylemlerin köleleridirler. B. İnsanda verimlilik aşamaları İnsanın verimli haline gelmesi için bazı aşamalar vardır. Bunlar, 1. Üretme 2. Sistemleşme / metotlaşma 3. Kişilik / kimlik netleşmesi 4. Mükemmelleşme Şeklinde özetlenebilir. İnsanın üretmesinin anlamı, öğrendiği bilgileri nakletmesi değildir. Toplumda çokça görürüz. İnsanlar bir şeyleri anlatabilmek için sürekli, “filanca şöyle” dedi… “Şu fikir adamı böyle” dedi… “…… Kitapta okuduğum bilgiye göre”, “şeyhime, imamıma, liderime göre” gibi sözlerle özetlenen bilgi aktarımlarının üretmeyle ilgisi yoktur. Zira insanın üretmesi demek, aklını, muhakemesini, düşün yeteneklerini kullanarak bilgileri özümlemesi, sonra kendini ifade etmek için iradi kararlarıyla verdiği inançlarını belirlemesinden ibarettir. Üreten insan artık, söylediklerini, düşüncelerini başkalarına dayandırmaz. Kendi düşüncesi, fikri, hükmü olarak söyler. “Ben böyle düşünüyorum” veya “yaptığım araştırmalar sonucu böyle diyorum” gibi, kendini ifade eden net bilgiler verir. İşte bu noktaya gelen kişi, aklını, muhakemesini, düşüncelerini kullanıp iradi kararlarını verirken, kendine göre metodik yollar belirlemiştir. Yani kendini sistemleştirmiştir. Artık o insanın, kendi akıl ediş, muhakeme kuruş, düşünüş ve karar veriş metodu vardır. Her zaman her yerde, tutarlı bir şekilde bilgileri toplar, onları hamur eder ve sonuçlara ulaşır. Düşüncelerinde bir insicam, dinginlik, tutarlılık olur. Çelişkilerden uzak bilgiler verir. Kişilik netleşmiş. Kimlik ortaya çıkmıştır. Kişiliği netleşen, kimliği ortaya çıkan insanın artık görüşleri nettir. Görüşlerinin içinde lüzumsuz olanlar yoktur. Dengesizlik yoktur. Tutarsızlık yoktur. Böylece o insan mükemmeliyete doğru adım atmıştır. Artık onu kimse kandıramaz. Kimse şaşırtamaz. Yani artık o kullara kulluk etmez. Kendi kimliğini, kişiliğini oluşturup mükemmeliyete doğru giden insan artık eleştirmekten uzaklaşır. İnsanlarla konuşurken, görüşlerini tartışırken, eleştiriden ziyade farklı bir yönlenmeye girmiştir. Yani artık o kendini anlatmaya, bilgilerini vermeye başlamıştır. C. İnsanda verme aşamaları İnsanın kimliğini / kişiliğini oluşturduktan sonra verme aşamaları iki kapsamda ele alınabilir. 1. Bilgilendirme 2. Geliştirme Kendi kimliğini / kişiliğini oluşturan insan, bilgilerini, düşüncelerini, yaşamını insanlarla paylaşır. Paylaşımını yaparken, eleştirmek, itiraz etmek gibi tavırlar sergilemez. Kalbindeki sevgiyi, saygıyı paylaşım değerlerini öne çıkarır. Bilgilendirme kapsamında insan diğer insanlara insanca yaklaşır. Bunu yaparken amacı, düşüncelerini diğer insanlara zorla kabul ettirme yoktur. Dayatmadan uzakta, kendi kimliğini / kişiliğini oluşturan değerlerin bilinmesini ister. Müslümanların kültüründe var olan tebliğ anlayışı budur. Tebliğ Müslüman’ın kendi kimliğini / kişiliğini, inancını ve yaşama ait değerlerini insanlarla paylaşmasından yani onları bilgilendirmesinden ibarettir. Sözleri, tavırları, sukutları, görüşleri ele alıp incelemesi, görüşlere sorgulamalar getirmesi asla karşı tarafı rencide eden mantık içinde olmaz. Sevgi dolu, saygınlık içinde insanlara yaklaşır. Geliştirmek ise bilgilendirmeden farklı olarak, kabul edenleri eğitme amacı taşır. Kabul edenler, yani kendi eksikliğini, bilmediklerinin var olduğunu bilenlerdir. Bu noktada olanlar bilgi, anlayış, kavrayış eksikliklerini gidermek için, başkalarından yardım almayı amaçlarlar. İşte bu noktada, mükemmel insan onlarla bilgilerini paylaşmaya başlar. Paylaşım artık önceki gibi bilgilendirme anlayışından çıkara, öğretme, eğitme, tamamlama anlayışındadır. Yine sevgi, şefkat dolu, bir fidenin, çiçeğin yetiştirilme mantığıyla insan eğitimi başlar. Eğitim anında, eğitilen insanın kimliği, kişiliğin silinmez. Aksine onun kimliği kişiliği saygı kuralı çerçevesinde alınarak sevilir. Ona yaklaşım onu robotlaştırma yerine, kendi kimliğini kişiliğini bulmada yardım etme noktasındadır. Yaşadığımız toplumda eleştirmek, bilgilendirmek ve geliştirmek kavramlarının yeterince doğru uygulanmadığı aşikârdır. Sanıyorum bunun nedeni gerçekçi bir şekilde kimlik arayışı içinde oluşumuzdandır. Günümüzde daha çok A maddesinde işlediğimiz, “İnsanda gelişim aşamaları” teşekkül etmektedir. İnsanlar rüştünü ispat etmek için sürekli itiraz ve eleştiri içindedirler. İnanıyorum ki, toplumlar bu aşamadan geçip sonraki aşamalara ulaştıkça yükselecektir.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Burhanettin Akdağ
    Burhanettin Akdağ

    Haydi hep beraber bilgiye
    Birlikte düşünüp gülmeye
    Gerçeklerimizle yüzleşmeye
    Yürüyelim aydınlık hedefe
    Bizi bekleyen gerçeklere
    Cehaletten çıkıp hidayete

    Hikayesi ve içeriğiyle mükemeli yakalamış yüreğiniz hocam. Allah razı olsun, yüreğiniz dert görmesin.

    Selamlar.

    Cevap Yaz
  • Ahmet Daş
    Ahmet Daş

    hep ders verdi hocam..derse devam..

    Cevap Yaz
  • Mehmet Asisa
    Mehmet Asisa

    Şiir ve hikaye kısmına yazılanlar bilgilendirme, bilinçlendirme açısından mükemmeldi üstadım. Teşekkürlerimi sunuyorum.

    Cevap Yaz
  • Mehmet Gözükara
    Mehmet Gözükara


    Yüreğine sağlık.

    Paylaşım için teşekkürler.

    Güzel duyğuların şiirleşmesi; okuyucuyu aynı zamanda bilğilenmeye ve eğitmeye yönelik bir çalışma olarak bize sunulunca


    Bizde:

    Yazan yüreği tebrik ediyoruz.

    Mehmet Gözükara.

    Cevap Yaz
  • Muhiddin Ateş
    Muhiddin Ateş

    Paylaşım için teşekkürler

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (24)

Mehmet Çoban