Hissederim,
Ay ışığının son titremelerini,
Ve beklerim
Boynumu eğdiren hoş sabırsızlığını.
Çalışırım
Ahenkli sesizliği bozmamaya.
Kimse kimsenin sözlüsü değildir
Rüzgar ikiye bölmüş aşıkların listesini
Rastlantısal saadettir
Bir gün bulmak binlerden tek birisini...
Dünya helezonik hareket etmez
Uyukusuzluğumu bulmak için
Bir mektup yazmaya sıram geldi.
Seni umutsuz beklemekteyim,
Yetişmeye çalış, doğ, güneşim.
Hayatlarca susan duygu uyan,
Ak mabet … Ak rüya … Ak anı…
Buz tutmuş dudak ve kollara
Uçup dağılır rüzgâr haberci gibi
Güneş batması şafakla çarpıştığında.
Düşmesine Evren temelerinin,
Sadakata gömdüğüm endişelerimi,
Şaırın yeri durmaktır iğne tepesinde,
Dertte batan gönlü şiirlerin ötmesinde.
Sustuğu zamana kadar bunu o hisseder,
Ağrıyla delinmiş kalbi gözyaşını döker.
Sevgim suçlu, bunu biliyorum, canım.
Suçu affedilmez şeye kadar derin.
Ondan kaçıp ben kurtulamadım, aşkım.
Her hareket hatam oldu, sen de bildin.
Bizi bölen camdan korkmayabilseydim
Sessiz gece...
Yoldan geçenlere kör ışığı
Armağan eden fener...
Cennetten meleğim inip
Yara izlerimi farketmiş...
Biz başlayip affedip vedalaşırız.
Biz affetmesini öğrendik kolayca.
Mutluluk konusabiliriz alaylı
Sarılıp pelerin kararsızlığına
Dünkü parlaklığın kapağı altından
Bizi sevmeyenleri seviyoruz
Bizi sevenleri mahvediyoruz
Nefret edeyerek öpüyoruz
Heveslenmeden yaşıyoruz
Istemeden müsaade ediyoruz
Lânet okuyup alıyoruz
Herkese birkaç mum teslim edilmiş
Lâkin ben tek birini aşkla yakarım,
Onun nur halesi gibimiş.
Gecenin galibarda sisinde
Zihninden silinmişleri çalarım.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!