Bilmez gibi konuşursun, sana dair hislerimi.
Belki de saklanıyorsun, sağırlığın kalesine.
Öylece yürüdün gittin, duymaz oldun sözlerimi.
Duymamak çare olur mu, natuvanın nalesine?
Bilmez gibi konuşursun, sana dair hislerimi.
Sözlerim yalan mı geldi, ondan mıydı çekip gitmek?
Hâşâ, yanlış anlamışsın, onlarda hiç yalan yoktu.
Fakat nasıl anlatmalı, böyle mi olmalı sevmek?
Hayal-i suretin beni, dipsiz kederlere soktu.
Sözlerim yalan mı geldi, ondan mıydı çekip gitmek?
Şimdi pek mutlusun ama, sen de pişman olacaksın.
Hangi pürsaadet var ki, gücü sonsuzluğa yeter?
Beni yaktığın ateşle sen de bir gün yanacaksın.
Hangi zalimi görmüşsem, ahiri mazlumdan beter...
Şimdi pek mutlusun ama, sen de pişman olacaksın.
Elem lezzete kardeştir, ondan ayrı çok kalamaz.
Nerede bir mutluluk var, keder peşinden yetişir.
Ben de bilirim ki insan, böyle umutsuz yaşamaz.
Artık hatıram seninle, gamın benimle sevişir.
Elem lezzete kardeştir, ondan ayrı çok kalamaz.
Kayıt Tarihi : 21.7.2010 09:07:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!