Sizlerden iyi olmasın,
geçmişte bir gün..
eski dostlardan biriyle gitmiştim
anfi-tiyatro'ya..!
Amacımız..
oyun izlemek değildi aslında..!
Hoşça vakit geçirip,
zaman öldürmekti sadece..!
İğne atsan, yere düşmez..
anfitiyatro..!
Öylesine tıklım tıklım dolu..!
ve sahnede..
Sophokles'in 'Elektra' oyunu..!
Tam ortada yuvarlak bir sahne...
Dekorda ise..
Tanrı ve Tanrıça heykelleri...
Asma çardakları.. defneden çelenkler..
meşaleler ve tütsüler..!
Seyirciler, sabırsızlıkla bekliyor.
Derken..
asmaların altında Elektra beliriyor..!
Mask var yüzünde..!
Ama seyirci..
bir yalanı, hakikat gibi algılamaya gönüllü..!
Gönüllü.. realiteden kaçmaya..!
Bir hayali, kısa süreli de olsa..
yaşamaya.. düş kurmaya..
düş kurarak mutlu olmaya hazır..!
Belli ki, gizem dolu bir yolculuk bu..!
Elektra rolünü üstlenen oyuncu,
maskın altında buram buram terliyor.
Sancılar çekerek süslü kalıbında,
Elektra'yı doğuruyor çığlık çığlığa..!
Ve.. haykırıyor şimdi..
ıslıklarla renklenen modern bir sahnede...
Ortamın aldatıcılığında..
ve masksız, kostümler içinde..!
Maskı adeta ruhumda eriterek..
ve mimiklerime yansıtarak
şekil veriyorum yüzüme..!
Ve.. mask eriyor gönlümde..!
Eriyor..! Eriyor..! derken..
soruyorum, kendi kendime:
'Ben neredeyim..? ! ' ve..
'Neredeyim ben..? ! '
Her oyun bitiminde,
alkışlar sağanağından memnun..
boynumu kırarak,
egomun çocukça ve minnettar tavırlarıyla..
bir kuş misali kulise süzüldüğümde,
kostümlerimi çıkarıp, makyajımı silip..
yüzüme soğuk su çarptığımda..
takdirle, alkışla büyülenmiş halde
sokağa fırladığımda..
akan trafiğe.. yürüyen, koşan..
ve telaşlanan insanlara
mazbutane kimliğimle yaklaştığımda..
çıplak ayak sahile varıp
dalgakırana omuz vermiş bir kayaya sırtımı dayayıp..
uzak ufukları seyre daldığımda
Ben.. 'Ben' olurum..!
Bedenimde kendimi bulurum.
İşte...
İşte bu simâ.. bu ayaklar.. bu eller benim..!
Alkışların uğultusu hâlâ kulaklarımda..!
Hâlâ, tüm acılarım, tüm sancılarım narkozlu..!
Ben, o narkozun etkisi altında..
bir süre daha durur.. dururum..!
Öylesine sessiz.. ve
öylesine derinden, kendime bakarım.
Karakterlerim.. jest ve mimiklerim
zihnimde arsızca belirir, yeniden..!
O an.. deniz,
şaşkınlığımı teskin edemez.
Sorarım bir kez daha:
'Neredeyim ben..? ! '
Bana ait imgeleri zorlukla yakalarım.
Derin bir oh çeker, bolca nefes alırım.
'Ben..! ' derim.. 'Ben..! '
Düşleri istila edip, şekilden şekile sokan..
boğucu rollerin.. repliklerin sahibi olan 'Ben..! '
Mizansenlerin kıskacında
ses versem..
avazımca haykırsam, bir kez olsun..
hiç duyar mısınız..? !
Bakışlarımdan sezer misiniz..? !
Ve.. ellerimin,
dizlerimin titremesinden..
hiç anlar mısınız..? !
...
'Beni..! ! ! '
Kayıt Tarihi : 8.5.2004 00:58:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Ve.. ellerimin,
dizlerimin titremesinden..
hiç anlar mısınız..? !
...
'Beni..! ! ! '
hem de nasıl .
TÜM YORUMLAR (1)