Mahallenin bakkalından,yüzüm kızara kızara,
Borca,aldığım sigaranın son dalında son duman.
Ytmadan önce her gece içtiğim çeşme suyundan,
Son damla oldun sonunda,genzimde kalan.
Yalan! Güneşin altında,asfaltta sakız gibi yalan,
Yıldızları saymıyorum artık,geceleri sensizim.
Şimdi,o küçük sksıda ki küs çiçeğimi solan?
Gittiğinden beri hiç gülmedim,hem sağır hem dilsizim.
Bu sabah,arka sokakta sütçü Azim'in sesiyle uyandım,
Kalktım,dolabı açtım,pardesün falan vardı,kazakların.
Yine kahvaltı etmeden çıktım dışarı,gezdim dolandım,
Aş'ta iş'te yok işte,koc gün dilimde senin şarkıların.
Allahtan,öğlen üstü Rasim abinin köfte arabasına rastladım,
Kuru kuru yedim köfteyi,ekmeği,ayran da verdi,içmedim.
Biliyorum,imdi sen çıkıp gelsen,aç kalacaksın,anladım,
Dünyaya hapsoldum,yetmedi sesiz kaldım,ama ölmedim.
Zor be gülüm,aslan ekmeği yutmuş sindirmiş,elden ne gelir?
Koca şehir,sende yoksun,sigarada vermiyor artık bakkal.
Öfkemin ormanınd kaybolmuş oğlum,kızım kader ne denir,
Birikmişler tükendi,ben tükendim,sen gittin,git,hoşça kal.
Kayıt Tarihi : 30.3.2016 09:14:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
17 MART 2004

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!