ey elçinim
ayaklarımda yorgun eylüllerle
sana gelmekte bütün ziyaretler
geride yaşlanan bir güneş
sana devşirilmekte bütün kelebekler
adım adım ve kulaç kulaç
boğuluyor denizinde bütün geçecekler
ey elçinim
sen benim tabirim ve caizim
umutları silik bir dünyada
işte sensiz ben
elbette yalnız
ve mutlak acizim
seslen bana
sesiyle kışları kehribar
o kutsal böcekleri sarhoş edenim
bir sana eşrefim
bir sana mahlukat
beni dehlizlere
beni şu mağaralara hapsedenim
korkuyorum sensiz suya basmaktan
sensiz adem
sensiz ademin oğlu kalmaktan
kirlenirsem şu yağmurlarla
belki göğe kayıp giden
şu günahlarla yıkanmaktan
işte elçinim
kendimden gitmeyen şu kendinle
üstelik bir sana kaldım
boşuna çabalarla terlemekten
hamalı olmakla şu sevdanın
omzuna ihtiyaç
hıçkıra hıçkıra şu ölümü gözlemekten
seni arıyorum kesik ellerle
sana yazıklar oluyorum
içimden kaçan şu şiirlerle
sana gelememenin acısı
ve birde
şu seni taklit edenlerle
işte elçinim
imkansız değil ıslamak bir nehri gidişinle
gözyaşlarıyla sicim sicim
kalmayana dek içimde bir damla
ya seni
ya da beni
alıp şimdi bir boşluğa dökmek
söyle ne fark eder
Kayıt Tarihi : 6.1.2019 07:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!