Geçtik Kırıkkaleyi sıra, sıra kamyonlar,
Poyraz ıslık çalıyor buz tutmuş bütün yollar.
Tayin emri cebimde keşke edilse tehir,
Emir demiri keser yol ver bize Kırşehir.
'Müdürlükte neyine' desenize serseri,
Selam yüce Erciyes, selam sana Kayseri.
Hele bir geçebilsek şu dokuzdolambacı,
Tipi,boran vız gelir geçersek şu yamacı.
Zorlu bir yolculuktu, gerek var mı destana,
Göksunu'da geçerek ulaştık Elbistan'a
Merhaba ey Elbistan, Mahzuni'nin diyarı,
Şu Ovaya kim demez, bir som altın ayarı.
merhaba ceyhan nehri, bereketin kaynağı,
Tabiatın serumu, canlının dayanağı.
Bir tarafta Nurhaklar, bir tarafta Şardağı,
Ceyhanı'ın soğuk suyu çatlatıyor bardağı.
Şardağ,Nurhak bilgedir, anlar şair sesinden,
Baharla Ceyhan coşar durulmaz neşesinden.
Ceyhan dostca seslenir, bekler Pınarbaşına,
Kaynarcada yüzerler çocuklar tek başına.
Uzanır tüm Elbistan sere,serpe böğrüne,
Suyu lokman hekimdir, geçer şurup yerine.
Salkım söğüt dalına salıncaklar kurulur,
O şıralı üzümler Alişar'dan sorulur.
Ketizmen'den seyreyle, sanki cennet köşesi,
Akşama sizi bekler nefis içli köftesi.
Elbistan tavasından bıkan var mı bilemem,
Pekmezli suçuğuna, kimseye laf söyletmem.
Memduh'a böyle sundu, talih ilk hediyesini,
Bu ilçede geçirdi üç buçuk senesini.
Haziran Doksan altı, günler hayli kısaldı,
Tayinim Aliağaya, gözüm ilçede kaldı.
Elbistan'ım özledim, hasretin yürek dağlar,
sana gelenler ayrı, dönenler ayrı ağlar.
'Memduh unuturmu ahtevefayı,
Elbistan'da sürdü üç yıl sefayı,
Sene doksan altı Haziran ayı,
Ne küstüm, ne üzdüm ne de darıldım,
Ağlayarak elbistan'dan ayrıldım.
Memduh Çökelek(1992-1996)
Memduh ÇökelekKayıt Tarihi : 3.11.2008 19:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Elbistan İlçesi ilk gözümün ağrısı, insanları bir can, bir dost, üç buçuk yıllık ilk idarecilik dönemimi böylesine sıcak ve samimi insanların içinde geçirmem talih değil de nedir. Hala nerde bir Elbistanlı görsem kardeşimi görmüş gibi sevinirim..huzurunuzda o sevecen Elbistan halkına saygı ve sevgilerimi sunmak isterim. bu yolculuğa Eşimle beraber çıkmıştık yollar diz boyu kar ve fırtına,Bindiğimiz otobüs kaptanı yolunu şaşırdı. şaşırması çok normal bir metre önümüzü göremiyorduk tipiden. ilk önce eşim ağladı ve dayanamadım ben de sarılarak ağlamaya başladım. iki gözümüz iki çeşme.ve kaptanımız bir türlü maraş yolunu bulamadı ve bizi Hacıbektaş2a götürdü. ilçeye yakın bir köyde durdurmak zorunda kaldı.Bereket Köy muhtarının traktörü varmış yanına bir kaç kişi alarak Maraş yoluna kadar getirdi. ve sabah İlçeye vardık. Ne görelim her taraf kar.Şubeye geldik şubeye girmenin imkanı yok Şube görevlileri diz boyu karları temizledi ve donmaktan kurtulduk bir sıcak çayla kendimize geldik. Personelle tanıştıktan sonra perdeli odama geçtik ve hanıma sarılarak ağlamaya başladık.üzüntümüz sıcak kanlı dost insanlarını tanıdıkça sevince dönüştü kısa sürede kaynaştık.ve bahar geldi Elbistan ovası yeşile bezendi. İşte o an talih kuşunun başıma konduğuna karar verdim. O candan Elbistan halkına bu şiirimle ahtevefa borcumu ödeyebildimse ne mutlu. mutlaka ölmeden bu ilçeye gideceğim. bundan sonra anlatacaklarım çok kısa meraklısı olursa devam edeceği. okuyan şiir dostlarına saygılarımla.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!