sahil yolu o katı keskinlik
kordonuna kızıl parmak izleri sırınmıştır
taba karışımı terli çiçek tozlarının
diz çöktüğü berraklığa
hiç titretmeyi bilmez misin tazeliğini
geri çekilmeyi reddederken ellerime sinen şey
sığ değil artık bu tütsü bu ter
merdivenleri
dizi dizi uykusuzluk şarkıları tırmanıyor
şiire batırılmış gurup kuşları çılgın gibi
belli ki oyunbaz uçuşuyorlar tependen
dilimde nasıl bir burgaçlık var bir bilsen
azıcık safran sarısı uğulduyor
yelesinden tutmaya çalıştığım bu dellenmeler
başım ağır hasarlı sınırlar çiziyor alaca karanlığa inat
aklım desen derdinden yorgun
bir ebru sür/sen sağaltılır
el ele kol kola ıssız sokaklar
su açar goncanın üşüdüğü tende-hırçın
koyup koyup beni bu girdapta
sıralanır bir sürü tenha
bir yıldız gülümsemesidir gençliğim
delice sevmekten
ama böyle çabucak
illa ki el ele göz göze ve göklerce durularak
boyut boyut yorularak
terli çiçek tozları turnagözlü biraz taba karışımı
kızıl parmak izleri sırınmıştır kordonuna
övüngenliğini duyumsatan o endülüs kaşlarına
ay’ı doğururken yorgun argın o sancı
son sözün teslim edildiği bu şiire dokun
daldım kıyına
kaç zamandır sensem
ve kaç zamandır sen demeksem
Kayıt Tarihi : 2.8.2022 20:02:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!